“Erdoğan’ın partisi” nedeniyle vatandaşlık yasası hedefte
Almanya’da “Erdoğan’ın partisi” olarak görülen DAVA partisi nedeniyle hükümete yönelik eleştiriler arttı. Koalisyon partilerinden de tepki gelirken hükümetin yeni vatandaşlık yasası eleştirilerin hedefinde.
Almanya’da kuruluşu ilan edilen ve bazı siyasiler tarafından “Erdoğan’ın Almanya şubesi” olarak değerlendirilen yeni siyasi oluşum DAVA üzerinden, koalisyon hükümetinin yeni vatandaşlık yasasına yönelik eleştiriler yoğunlaştı.
CDU (Hristiyan Demokrat Birlik) Meclis Grup Başkanvekili Jens Spahn, Bild gazetesine verdiği demeçte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu duruma “gizli gizli güldüğünü” dile getirerek, “Yıllardır Almanya’daki Türklerin entegrasyonunu sabote etmeye çalışıyor ve bu hükümet, herkes için çifte pasaport ile onun işini gereksiz yere kolaylaştırıyor” ifadelerini kullandı.
“Çeşitlilik ve Uyanış için Demokratik İttifak” adının Almanca kısaltması olan DAVA, Alman kamuoyunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakın olduğu gerekçesiyle yoğuntartışmalarayol açtı. Siyasetçiler Erdoğan’ın, bu oluşum üzerinden Almanya’da nüfuzunu artırma ihtimaline karşı uyarıyor.
Ana muhalefetteki Birlik Partileri’nin (CDU/CSU) parlamento grubu başkan yardımcısı Andrea Lindholz (CSU), yeni DAVA partisi nedeniyle toplumsal gerilimin artmasından korktuğunu ifade etti. Lindholz, Almanya’da oy kullanmalarına izin verilen Türklerin artık Türkiye’den vazgeçmek zorunda kalmayacaklarını da sözlerine ekledi.
CDU/CSU Parlamento Grup Başkanı Thorsten Frei ise Salı günü Berlin’de yaptığı açıklamada, “Buna son derece şüpheci bir gözle bakıyorum. Açıkça görülüyor ki, vatandaşlık yasasında yapılan değişiklik kategorik bir hataydı” ifadelerini kullandı.
Frei ayrıca, genişletilmiş çifte vatandaşlığın, Alman siyasetini dış etkilere açık hale getirecek bir geçit görevi göreceğini savundu.
Koalisyon ortaklarından da eleştiri geldi
DAVA’ya federal koalisyon hükümetini oluşturan partilerden de eleştiri geldi. Üçlü koalisyonun küçük ortağı FDP’nin (Hür Demokratlar) genel başkan yardımcısı Wolfgang Kubicki, SPD (Sosyal Demokrat Parti) Eş Genel Başkanı Saskia Esken ya da Yeşiller partili Tarım Bakanı Cem Özdemir gibi Erdoğan’ın AKP’sine karşı uyarıda bulunanların, “Kendi eylemlerinin ikiyüzlü olup olmadığına bir bakmaları gerektiğini” dile getirdi.
Yeşiller Partili insan hakları politikacısı Max Lucks da Welt gazetesine verdiği demeçte, “Artık saflığımızı bir kenara bırakmalı ve Erdoğan’ın Almanya’ya uzanan kolunu güçlendirmeye devam etmekten vazgeçmeliyiz” seklinde konuştu.
DAVA partisi neyi savunuyor, kurucuları kimler?
Siyasi oluşumun 16 Ocak’ta bir basın duyurusuyla ilan ettiği kuruluş bildirisinde göçmen kökenlilerin günlük yaşamda karşılaştıkları ayrımcılığa vurgu yapılıyor, diğer yerleşik partilerin temsil etmediği vatandaşların siyasetteki adresi olma iddiası yer alıyor. Oluşum, çocuklar ve yaşlıların karşı karşıya bulunduğu yoksullukla daha güçlü mücadele vaadinde bulunuyor, “pragmatik ve ideolojilerden arındırılmış” bir mülteci politikası talep ediyor. “Çeşitlilik ve hoşgörü” vurgusu yapılan bildiride milliyetçilik, yabancı düşmanlığı, Müslüman karşıtı ırkçılık ve antisemitizme şiddetle karşı çıkıldığı vurgusu yer alıyor.
Başkanlığını eski SPD üyesi Mehmet Teyfik Özcan’ın üstlendiği oluşum, 9 Haziran’da yapılacak Avrupa seçimlerine katılmak istiyor. DAVA Avrupa Parlamentosu seçimlerine de üç ismin; avukat Fatih Zingal, doktor Ali İhsan Ünlü ve doktor Mustafa Yoldaş’ın aday gösterileceğini bildirmişti.
Bild gazetesi, partideki dört ismin de Erdoğan’ın partisi AKP ve yan kuruluşlarıyla bağlantılı olduğunu iddia etti. Hamburglu doktor Mustafa Yoldaş’ın 2010 yılında Almanya’da yasaklanana kadar Uluslararası İnsanî Yardım Teşkilatının (İHH) başkanlığını yürüttüğü ve hakkında, “Hamas’a ve Hamas’a yakın kuruluşlara destek” nedeniyle Alman İçişleri Bakanlığında dosya bulunduğu kaydedildi. Diğer kurucular Ali İhsan Ünlü, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’nin (DİTİB) Aşağı Saksonya ve Bremen Eyalet Birliği Başkanı ve aynı zamanda Almanya Federal Liyakat Nişanı sahibi. AP seçimleri için aday gösterilen diğer isim Fatih Zingal ise Solingen kentinde yaşayan ve eskiden SPD’ye üye olan bir avukat. Oluşumun başkanlığını üstlenen Mehmet Teyfik Özcan da eski SPD üyesi.
Welt gazetesine göre adaylar AKP çevresinden geliyor ve geçmişte Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilere karşı soykırım ve Nazi yöntemleri uygulamakla suçladıkları İsrail’i zaman zaman sert bir şekilde eleştirmişlerdi.
Uzmanlar, 19 Ocak’ta kabul edilen ve vatandaşlığa geçişi kolaylaştıran yeni vatandaşlık yasasının ardından yüz binlerce Müslüman da dahil olmak üzere 2,5 milyon kadar yabancının Alman pasaportu alabileceğini ve böylece oy kullanma hakkına sahip olabileceğini belirtiyor.
KNA,Reuters / SSB,ET