İsrail’in Filistin işgaline ilişkin duruşmalar başladı
Uluslararası Adalet Divanı önünde konuşan Filistin Özerk Yönetimi Dışişleri Bakanı el-Maliki, mahkemeden “İsrail’in işgalinin yasa dışı olduğunu ilan etmesini” istedi.
Filistin Özerk Yönetimi Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki, Uluslararası Adalet Divanı önünde, İsrail’i Gazze Şeridi’nde Filistinlilere karşı sistematik “baskı, kolonyalizm ve apartheid” uygulamakla suçladı.
Pazartesi günü Lahey’de görülen, İsrail’in yaklaşık 60 yıllık işgalinin yasalara uygunluğunun değerlendirildiği duruşmada söz alan el-Maliki, “Bu sözleri kullandığımızda sinirlenenler var. Ama aslında bunun yerine bizim acı çektiğimiz gerçeğine sinirlenmeleri gerekiyor” diye konuştu.
İsrail’in uluslararası hukuku onlarca yıldır kasıtlı bir biçimde ihlal ettiğini savunan el-Maliki, Gazze Şeridi’nde Filistinlilerin sürekli olarak İsrail’in saldırılarına maruz kaldığını belirtti. El-Maliki, Filistinlilerin “kuşatılıp bombalandığını, öldürülüp sakat bırakıldığını, aç bırakılıp sürüldüğünü” ifade etti.
“Çifte standartlara son verme zamanı geldi”
BM’nin en üst düzey mahkemesinin önünde uluslararası toplumdan Filistinliler için adalet isteyen el-Maliki, “Hukukun gücü galip gelmelidir” diye konuştu. Bakan, mahkemeden İsrail’in işgalinin yasa dışı olduğunu ilan etmesini ve işgali “derhal, tamamen ve koşulsuz olarak” durdurmasını istedi. Maliki, “Halkımızı gereğinden çok daha uzun süre esir kılan çifte standartlara son vermenin zamanı gelmiştir” diye konuştu.
Gazze’de “onlarca yıldır süren cezasızlık ve eylemsizliğin sonucu olarak soykırım yaşandığını” da ifade eden Maliki, “İsrail’in cezasızlığını sona erdirmek, ahlaki, siyasi ve hukuki bir zorunluluktur” ifadelerini kullandı.
Filistin’in BM nezdindeki Daimi Temsilcisi Riyad Mansur ise, “Filistinli çocukların gelecekte demografik bir tehdit değil, çocuk muamelesi görmesi” gerektiğini söyledi. Mansur’un, konuşurken göz yaşlarını tutmakta zorlandığı gözlendi.
BM mahkemeden görüş istemişti
BM Genel Kurulu, 2022 yılında, Uluslararası Adalet Divanı’ndan, “Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarındaki politika ve uygulamalarının yol açtığı hukuki sonuçlara ilişkin” hukuki görüş bildirmesini talep etmişti. Bu kapsamda mahkeme, 57 yıldır süren işgalin ne derecede yasal olduğu ve bunun nasıl hukuki sonuçlar doğurabileceğine dair görüşünü bildirecek. Söz konusu rapor bağlayıcı olmasa da, İsrail ile Hamas arasındaki Gazze savaşı bağlamında İsrail üzerindeki uluslararası baskıyı artırma potansiyeline sahip.
Filistin’in avukatları, İsrail’in 1967 yılından bu yana geniş çapta toprağı ilhak etmek ve Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkını reddetmek suretiyle uluslararası hukuku ihlal ettiğini savunuyor.
Altı gün boyunca sürecek oturumlara, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 52 ülkenin temsilcileri ve üç uluslararası örgüt katılıyor. Bu, mahkemenin tarihinde bir rekor olma özelliğini taşıyor. Dava kapsamında İsrail’in söz almayacağı ancak yazılı olarak tutum bildirdiği belirtiliyor.
İsrail, 1967 yılında Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te kontrolü sağlamıştı. Burada günümüzde üç milyon Filistinli ve 700 bin İsrailli yerleşimci yaşıyor. 193 BM üyesi devletten 139’unun bağımsız devlet olarak tanıdığı Filistin, 2012 yılından bu yana gözlemci devlet statüsüne sahip.
Söz konusu oturumlar, Uluslararası Adalet Divanı’nda Güney Afrika’nın İsrail aleyhinde “soykırım” suçlamasıyla açtığı davadan bağımsız. Söz konusu dava kapsamında Güney Afrika’nın talep ettiği ihtiyati tedbirler konusunda kararını Ocak ayında açıklayan Uluslararası Adalet Divanı, İsrail’in Gazze’de soykırımı önlemek için elinden gelen her şeyi yapmasına ve bölgeye insani yardımların ulaşmasına izin vermesi gerektiğine hükmetmişti.
DW, dpa / BÜ,HT