Özgür Özel: DEM Parti’nin stratejisi bize kaybettirmek
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti’nin CHP’ye kaybettirme stratejisini hayata geçirdiğini söyledi. Özel, Hatay’da Lütfü Savaş’ın adaylığına dair “AKP’nin karşısında başka alternatif bulamadıklarını” belirtti.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM’deki grup toplantısı sonrasında bir grup gazeteci ile sohbet toplantısı gerçekleştirdi. Yerel seçimlerde DEM Parti’nin 2019’dakinin aksine CHP’ye kaybettirmek üzerine strateji kurduğunu söyleyen CHP lideri,seçimlere giderken “Erdoğan ve saray karşıtlığının” sürdüğünü kaydetti. Özel, Ramallah’a 15 Nisan’da bir ziyaret yapacağını da açıkladı.
“Bize kaybettirmek üzerine bir strateji var”
1989 yerel seçimlerinde sol partilerin başarı yaşamasının ardından 1994 seçimlerinde İstanbul, Ankara başta olmak üzere birçok kenti sol partilerin kaybetmesinin hatırlatılarak, “Bu hezimet yeniden yaşanabilir” iddiasına dair yorumunun sorulması üzerine Özel, “89-94 benzetmesi benim endişe etmem gereken değil, Türkiye’deki bütün seçmenlerin endişe etmesi gereken bir benzetme. Çünkü Melih Gökçek belediyeciliği o zaman başladı. Bunlar belediyeleri aldıktan sonra Türkiye’ye nasıl bir süreç yaşatıyorlar, görmek lazım. Tayyip Erdoğan İstanbul’a geldiğinde 4 gökdelen vardı, bıraktığında 256 gökdelen vardı, sonra ‘biz İstanbul’a ihanet ettik’ dedi. 89-94 eğer yaşanırsa bu benim için değil kentler için kötü olur” değerlendirmesi yaptı.
2019 yerel seçimlerinde HDP’nin hiçbir talebi olmaksızın AKP’ye kaybettirmek için her şeyi yaptığını ifade eden Özgür Özel, 31 Mart seçimlerinde ise tablonun farklı olduğunu söyledi. Özel, “Bu seçimde gücünü AK Parti’ye değil biraz da muhalefete göstermek talebinde ve görünürde baktığımızda DEM Parti’nin izlediği stratejide kendi sözcüleri, milletvekillerinden okuduğumuz ve yalanlanmayan bir şekilde AK Parti ile 1 Nisan sonrasına yönelik, yani kayyum atama meselesi başta olmak üzere, çeşitli görüşmeler yapılıyor. Bize kazandırmak değil, gerekirse kaybettirmek üzerine bir strateji var. Bu çok ortada” ifadelerini kullandı.
İYİ Parti ve diğer muhalefet ile de ortaklık sağlanamadığını belirten Özgür Özel tüm bu tabloya karşın seçmende 2019 yılındaki “Erdoğan ve saray karşıtlığının” sürdüğünü savundu. 2019 seçimlerinde iktidarın “CHP’li belediyelerin sosyal yardımları keseceği”, “teröristlerin su faturası getireceği” gibi iddiaların ortaya atıldığını hatırlatan Özel, bunların seçmen nezdinde artık geçerliliği olmadığını bu açıdan seçilen başkanlara dair memnuniyetin yüksek olduğunu da sözlerine ekledi ve “seçildikleri noktanın gerisinde olan belediyemiz neredeyse yok” dedi.
Özgür Özel, “Seçmen mesela İzmir’deki 45 yaş ortalamasını mı tercih eder, 57 yaş ortalamasını mı tercih eder? 9 kadını mı tercih eder, 2 kadını mı tercih eder? İstanbul’da 32 yaşında Belediye Başkanı mı görmek ister, 63 yaşında belediye başkanı mı görmek ister? Konserlerin, festivallerin olduğu dinamik bir kent yaşamını mı tercih eder, festivalleri iptal edenlerin tekrar göreve gelmesini mi ister?” sorularını da yöneltti.
Genel başkanlık görevine geldiğinde Kılıçdaroğlu’nun Ümit Özdağ ile imzaladığı gizli protokol yüzünden “ittifak kapasitesi kalkmış bir tablo” olduğunu kaydeden Özgür Özel, tüm partilerin çok sert eleştiri getirdiğini hatırlattı.
Özgür Özel DEM Parti ile iş birliğine dair bir soruya, “Adana, Mersin, İzmir’de aday çıkardılar. Şimdi ‘dem’li çayları içme zamanı Erdoğan’la Bahçeli’de. Bakalım bu süreci nasıl savunacaklarını merak ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Lütfü Savaş’sız olmuyor, Savaş’la da olmayabilir”
Hatay’da yeniden aday gösterilen Lütfü Savaş ile ilgili anketlere dair de konuşan Özel, AKP ile CHP arasında 3-4 puanlık bir fark olduğunu kimi zaman AKP’nin kimi zaman da kendilerinin önde olduğunu öne sürdü.
Özel, “Hatay’da duygular çok yüksek. Ortada bir gerçek var; Hatay’da AK Parti ile CHP arasındaki yarışa AK Parti’ye muhalif; TİP, DEM diğer irili ufaklı sol partiler müdahil olurlar ve taraf seçerlerse biz seçimi kazanıyoruz” dedi. Lütfü Savaş’ın AKP ve MHP seçmeninden çok ciddi oy aldığını kaydeden Özel, “Oturup anlaşmamız lazım. Lütfü Savaş’sız da olmayacak, bu şartlarda Savaş’la da olmayabilir. AK Parti’nin karşısındaki en güçlü seçenek olarak bir başka alternatif yok orada. Hatay’da kent uzlaşısı sağlayacak temasları da yaptık. Bunun da önümüzdeki günlerde birkaç adım ve süreç içinde semerelerini alacağız. Hatay’da kafa kafayıyız ya önde ya geride çıkıyoruz. Yüzde 16, 17 kararsızlar var. Onların bize kazandıracağını düşünüyorum. Lütfü Savaş’ın kendisine tepki gösteren muhalif seçmenin gönlünü alırsa da banko kazanıyor” ifadelerini kullandı. TİP ile görüşme yapıp yapmadıklarına dair soru üzerine de Özel, “Hatay uzlaşısına bu işi çok uzak olmayan bir süreçte dönüştüreceğimizi de görüyorum ama hiçbir parti adına benim bir açıklama yapmam doğru olmaz ama öyle bir şey olacak” dedi.
Özgür Özel, Hatay’daki kanaat önderleri ve CHP’nin tüm ilçe örgütleri ile ilçe belediye başkan adaylarının tamamına yakınının Lütfü Savaş ismine onay verdiğini de kaydetti.
Hatay’da Lütfü Savaş’ın kazanması durumunda CHP’den istifa edip etmeyeceğine dair bir soruya Özgür Özel, “Lütfü Bey’e vurup da bütün sorumluluğu ona yıkmamaya dikkat ettim. Kendisiyle de her zaman yapıcı diyalog kurdum. Lütfü Bey, ‘beni herkes çok üzdü ama benim kadar üzülen ikinci bir kişi sizi gördüm. 1 Nisan’da buraya bizzat gelip teşekkür edeceğim’ dedi. 1 Nisan günü Hatay’ı AK Parti’ye emanet edeceğime Lütfü Bey’e emanet etmeyi tercih ederim” yanıtı verdi.
Erdoğan ve AKP’nin seçimlerde “Biz varsak yatırım var, yoksak yok” söylemine ilişkin CHP’nin nasıl bir strateji izleyeceğine dair bir soru üzerine Özgür Özel, “Seçmen, tehdit, şantaj kabul etmez. 2019’da seçim yenileme hatasını nasıl yaptılar hayret etmiştim. Şimdi de bizim seçmene her şey de ama böyle şeyler yapma. Kenan Evren yapamamış Recep Tayyip Erdoğan 2019’da yapamamış. Şimdi 2024’te nasıl böyle bir şeyin işleyeceğini düşünüyorlar. Ben anlamıyorum” dedi.
Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mitinglere başladığını ancak CHP’nin henüz mitinglere başlamadığına dair soruya seçim mitinglerine önümüzdeki haftadan itibaren başlayacağını söyledi. Özel, “Sadece il mitingleri değil, ilçe mitingleri de yapmayı istiyorum. Özellikle kritik ilçelerde yapmak istiyorum” dedi. Kırıkkale, Kastamonu, Malatya gibi AKP ve MHP’nin çok uzun yıllardır güçlü olduğu illere dair miting planlaması yaptığını da söyleyen Özel, “Bu üç ilde de ciddi fırsat var. Ölçme ve değerlendirme birimindeki arkadaşımız sunumunda anketi gösterirken Malatya’da Veli Ağbaba ile ‘asrın sürprizini bekliyoruz’ dedi. Şu anda Veli Ağbaba ankette yüzde 34” açıklaması yaptı. Özgür Özel, İstanbul’un tüm ilçelerinde özel çalışmalar yapacağını da söyledi.
“Hazımsızlar avuçlarını yalar”
CHP içerisinde eski yönetimde olan isimler tarafından ağır eleştiriler geldiğinin hatırlatılıp “1 Nisan sonrası sonuç ne olursa olsun bir kurultay bekliyor musunuz?” sorusuna Özgür Özel, “Ben eğer siyaseti okuyorsam artık kurultay havasına girildiği günlerde kamuoyu baskısı hiçbir delegeyi etkilemez. Sokaktaki duygu delegeye hakim olur. Eğer biz kamuoyu desteğini kaybedersek her şey olur ama biz kamuoyu desteğini kaybetmeyiz. Biz parti içinde son kurultayı hazmedememiş birkaç arkadaş ve onların etkisindeki bir grup medyanın yaratmaya çalıştığı algı ve iktidarın bunu sahiplenen ve köpürten tavrını görüyoruz. Buradaki korku şu; biz parti içinde değişimi gerçekleştirdik, geçmiş döneme göre 25 kat fazla anket yaptırdık. Birilerinin ‘hata’ dediğinin doğru olduğunu Recep Tayyip Erdoğan da görüyor. İzmir’de ne yaptığımı da görüyor. Dünyadaki bütün sosyal demokrat akrabalarıyla sıkı ilişkiler kuracak olan, Türkiye’nin çıkarlarını yurt dışında ve onların olmadığı dilde anlatabilecek genç bir sosyal demokrat liderin üç senede başına açabileceği cezayı da görüyor” değerlendirmesi yaptı.
Parti içerisinden kendisine gelen eleştirileri, “hazımsız ve saçma sapan” olarak yorumlayan Özel, İliç’te yaşanan olayı bile bazı medya organlarının konuşmayıp CHP’yi konuşmayı tercih ettiklerini kaydetti. Özel, “O yüzden 1 Nisan’ı bekleyenler ama Recep Tayyip Erdoğan ama parti içindeki 3-5 hazımsız avuçlarını yalarlar. Çok güçlü, çok dinamik kadromuz var. Ekibin örgütte inanılmaz bir karşılığı var ve sahada da yaptığımız işlerin çok olumlu yansımalarını biz de görüyoruz.
Önümüzdeki süreçleri görecek. Tertemiz pırıl pırıl, gencecik ve kadınlara hakkını veren siyasete millet hakkını verir” diye konuştu.
2028 ve 2029 planını anlattı
Parti içerisinde disiplin mekanizmasının işletilip işletilmeyeceğine dair soruya Özgür Özel, “Disipline uymayanla ilgili kararı ben vermem, kendi mecrasında yürür. Partide yargının işine karışmam” karşılığı verdi.
CHP’de çok büyük bir değişim süreci yaşandığını vurgulayan Özel, İstanbul, Ankara ve İzmir’de adayların tamamına yakınının değiştiğini hatırlatarak, “Bu kadar büyük bir değişimin tartışılmasından normal bir şey yok. Önemli olan partiye zarar vermemek. Yanlışta ısrar etmeyip 1-2 değişiklik de yaptık. Bu da son güne kadar ‘acaba bizim burası da değişir mi’ diye bir beklentiyi de tetikledi. Bunu da ben son derece sağlıklı buluyorum” diye konuştu. 2029 yerel seçimleri için iyi bir sistem oluşturduklarını kaydeden Özel, “3 ayda bir yapacağımız ölçme ve değerlendirme çalışmaları ile artık başkan zaten kendisi aday mı değil mi görecek. Zaten bu yerel seçim tartışmaları son kez yapıldı. Genel seçimde de zaten yüzde 85 ön seçim olacağı için bu tartışmaların tamamını geride bırakıyoruz” açıklaması yaptı.
Özgür Özel, Filistin’e gidecek
Hafta sonu İspanya’daki Sosyalist Enternasyonel toplantısına katılacağını, 15 Nisan’da da Ramallah’a bir ziyaret gerçekleştireceğini açıklayan Özgür Özel, ayrıca seçimlerin ardından Azerbaycan’a da bir ziyaret gerçekleştireceğini kaydetti. Filistin ziyaretine ilikin detayların sorulması üzerine Özgür Özel, “Mahmut Abbas ile görüşeceğiz. Filistin’deki yakınlarını kaybetmiş olan Ramallah’da bulunan birkaç aileyle, tedavi gören yaralıların aileleri ile görüşeceğiz. Oradan bütün dünyaya ve Türkiye’ye önemli bir çağrı yapacağız” dedi. İsrail hükümetinin Filistin ziyaretlerindeki uygulamalarının hatırlatılıp, “Sizden İsrail’de de ziyaretler yapmanız talep edildi mi, örneğin rehine aileleri ile görüşmeniz istendi mi?” sorusuna Özel, “O konuda Namık Tan çok başarılı bir diplomasi yürüttü. Bizi Filistin’e olan desteğimizi dünya ve Türkiye kamuoyunda çarpıtılmaya müsait bir angajmana girmedik” yanıtı verdi.
DW Türkçe’ye sansürsüz nasıl erişebilirim?