Kurtuluş, New York Post’a yönelik tokat gibi bir yazı kaleme aldı

Kurtuluş, New York Post’a yönelik tokat gibi bir yazı kaleme aldı

Toplum Aktivisti İbrahim Kurtuluş, New York Post’ta son yayınlanan bir makalesine yönelik bir yazı kaleme aldı.

İbrahim Kurtuluş’un yazısı:

New York Post’un son makalesi “Washington, Amerikalılar incinmeden önce sümükü Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı dizginlese iyi olur”, Türkiye’nin meşru güvenlik endişelerinin nüanslı gerçeklerini baltalayan önyargılı ve kışkırtıcı bir tonu yansıtıyor. Bir NATO müttefiki olarak Türkiye Cumhuriyeti, ABD, Avrupa Birliği ve NATO tarafından terör örgütü olarak tanınan bir grup olan PKK’nın (Kürdistan İşçi Partisi) oluşturduğu tehditler de dahil olmak üzere terörle mücadelede uzun zamandır ön plandadır yer almaktadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye’nin terörle mücadele çabalarını Amerikan güvenliğine yönelik bir tehdit olarak nitelendirmek, hem gerçekleri hem de NATO ortak çıkarlarını çarpıtmaktadır.

Türkiye’nin Terörle Mücadele Çabaları

PKK iyi huylu bir aktör değildir. Sivillere ve güvenlik güçlerine karşı onlarca yıllık bir terör kampanyası yürüten Marksist-Leninist bir örgüttür. 45.000’den fazla kadın, çocuk, öğretmen, doktor ve erkek PKK şiddeti nedeniyle hayat kaybetti. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 12 Aralık 2024’te Ankara’ya yaptığı ziyaret sırasında PKK’yı Türkiye’ye “kalıcı bir tehdit” olarak nitelendirdi. Ayrıca, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, 9 Aralık 2024, Türkiye’nin özellikle PKK’ya yakından bağlı olan Suriye Demokratik Güçleri (SDG=YPG, PYD) ile ilgili meşru güvenlik endişelerini kabul etti. 13 Aralık 2024 Eski CIA Kıdemli Ajanı Glenn Corn, Şifre Özeti hakkında “Türkiye, ABD için YPG, PYD / PKK “Kürtler” ile çalışan çok daha stratejik bir ortaktır.

Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KB) Başkanı Neçirvan Barzani, son açıklamalarında Kürdistan İşçi Partisi’nin (PKK / YPG-PYD) Kürdistan Bölgesi’ndeki faaliyetlerini durdurması gerektiğini vurguladı. PKK / YPG, PYD’yi hem Kürdistan Bölgesi hem de Irak için “baş ağrısı” olarak nitelendirdi ve grubu eleştirdi. Bay Barzani, PKK ile bağlantılı Neo Con US / CIA destekli yeniden markalı terörist YPG’yi operasyonlarını “Kürdistan” halkından uzaklaştırmaya çağırdı ve grubun eylemlerinin bölgenin istikrarına ve güvenliğine zarar verdiğini vurguladı.

Terörizmi Etnik Kimlikten Ayırt Etmek

Makalenin sonuçlarının aksine, Türkiye’nin eylemleri Kürt kardeşleri Türkiye’yi değil, teröristleri hedef alıyor. 15 milyondan fazla Türk Kürtü, yasalar uyarınca eşit haklara sahip olarak Türkiye’de barış içinde yaşıyor. Kürt kökenli bireyler, cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık da dahil olmak üzere ülkenin en yüksek makamlarından bazılarını elinde tuttu. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kürt kökenli bir babanın çocuğu olarak dünyaya geldi. Türkiye’nin terörle mücadele operasyonları, ayrılıkçı ve aşırılıkçı hedeflerin peşinden gitmek için bölgesel istikrarsızlığı kullanan PKK ve YPG ve PYD gibi iştirakleri gibi gruplara odaklanıyor. Kürtler Değil.

Aslında Türkiye, Saddam Hüseyin’den kaçan 500.000 Kürt’ü barındırdığı Körfez Savaşı sırasında görüldüğü gibi, savunmasız Kürt nüfuslarını koruma konusunda gurur verici bir geçmişe sahiptir. Suriye İç Savaşı’nın başladığı ve birçoğunun Esad rejiminden kaçtığı 2012’den bu yana Türkiye, önemli sayıda (200.000 ila 250.000) Suriyeli Kürt de dahil olmak üzere milyonlarca Suriyeli mülteciye ev sahipliği yaptı ve bazıları tarafından Kürt haklarının şampiyonu olarak yanlış tasvir edilen PKK ve YPG’nin vahşetinden sığınak sağladı.

Obama ve Biden’nin ABD’de Yanlış Politika Adımları

ABD’nin PKK ile bağlarına rağmen YPG / PYD gibi gruplarla ortaklık kurması endişe verici. Bu karar NATO’nun kolektif gücünü baltalıyor, ABD-Türkiye ilişkilerini zayıflatıyor ve bölgesel istikrara zarar veriyor. IŞİD ile mücadeleye ilişkin Senato Silahlı Hizmetler Komitesi Duruşması sırasında, ABD Senatör Lindsey Graham (R-Güney Carolina), Bakan Carter ve General Dunford’u Suriye ve Irak’ta terörist PKK ve YPG ile çalışma konusundaki ABD askeri stratejisi hakkında sorguluyor ve YPG’nin PKK ile bağlantılarını ve binlerce sivilin hayatına mal olan terör eylemlerini vurguluyor.

Https://www.youtube.com/watch? v=kLiVjIv9fdc&t=31s .

Büyük Resim

Türkiye’nin PKK/YPG, PYD’ye karşı mücadelesi münferit bir çaba değil, bölgesel istikrar ve terörle mücadeleye yönelik daha geniş bir taahhüdün bir parçasıdır. Türkiye, Suriye sınırı boyunca bir “steril savunma bölgesi” oluşturarak, komşularının toprak bütünlüğüne saygı duyarken ve Moldova, Romanya, Güney Kafkas, Libya ve şimdi Suriye’deki Rus genişlemelerini durdururken vatandaşlarını korumayı hedefliyor. Karadeniz’de ve İran’ın Hegemonik hedeflerinde Rusya ile kafa kafaya giden tek NATO ülkesi olarak. Bu girişim, tüm üye devletlerin terör tehditlerine karşı savunmasına öncelik veren NATO’nun kolektif güvenlik ilkeleriyle uyumludur.

Sonuç, genellikle demokrasinin işareti olarak kabul edilen bir ulus olan Yunanistan’da insan hakları ihlallerinin her gün meydana gelmesi endişe vericidir. Yine de, The New York Post ve uluslararası insan hakları örgütleri gibi satış noktaları bu konularda göze çarpan bir şekilde sessiz kalıyor. Yunanistan’daki Türk toplumunun karşı karşıya olduğu sistemik ayrımcılığa bu dikkat eksikliği, bu kuruluşların savunduğunu iddia ettiği eşitlik ve adalet ilkelerini baltalıyor.

Türkiye’yi ABD gibi meşrulaştırmaya yönelik devam eden uluslararası kampanya Kongre üyeleri Nicole Malliotakis, egemenliğini ve istikrarını baltalamaya yönelik daha geniş bir çabanın bir parçasıdır. Bu kampanya, Türkiye’nin uluslararası konumuna zarar vermek için Kürt sorununu sömürüyor. Bazı grupların barınma, barış veya normalleşme aramadığı, ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin NATO Müttefikimizi aşağılamak, uluslararası konumunu yok etmek ve bölgedeki statüsüne zarar vermek istediği açıktır. Bugün, İnternet, medya ve sivil toplum insan hakları örgütlerinden çok sofistike bir şekilde yararlanma konusunda iyi organize edilmişler. Bu, tek amacı Türkiye’yi itibarsızlaştırmak ve ona karşı meşrulaştırma kampanyasını sürdürmek olan kışkırtıcı bir kendini beğenmişlik ve ikiyüzlülük yolculuğudur. İstikrarsız bir Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri, İsrail veya bölgesel barışın çıkarlarına hizmet etmiyor. Türkiye, sınırlarını Ulusal Çıkar olarak güvence altına almak ve vatandaşlarını YPG, PYD / PKK terörizminden korumak için uluslararası hukuka uygun olarak hareket eden kritik bir NATO müttefiki olmaya devam ediyor. Türkiye, sınırlarını güvence altına almak, ulusal çıkarlarını korumak ve vatandaşlarını YPG/PKK terörizminden korumak için uluslararası hukuku desteklemeye kendini adamış, hayati NATO müttefikimiz olmaya devam ediyor. Türkiye’nin Kürtlerle hiçbir sorunu olmadığını vurgulamak önemlidir; eylemleri Kürt halkına değil, yalnızca terör örgütlerine yöneliktir.

Türkiye artık dedemiz değil Türkiye. Türkiye, onu eski bir ticaret yolunun ortasına yerleştirmek, onu 2. güçlü NATO askeri gücü ve Afrika’ya davet edilen Avrupa’nın derinliklerine ulaşan ve kan kardeşi Güney Kore’nin kapılarına ulaşan modern dünyadaki en çeşitli ittifak ağlarından biri haline getiren toplam 2 milyon paramiliter gücüyle birlikte giderek daha önemli hale gelecek. Büyük ulusumuz Amerika da dahil olmak üzere küresel aktörlerin, Obama ve Biden yönetimlerinin politikalarının yanlış adımlarının ötesine geçmesi ve bölgede şiddeti ve istikrarsızlığı teşvik eden grupları güçlendirmediğimizden emin olmak için yaklaşımımızı eleştirel bir şekilde yeniden değerlendirmesi zorunludur.

The New York Post, sık sık yazdıkları YPG / PKK terörist gruplarını savunmaya bu kadar yatırım yapıyorsa, belki de Florida eyaletinde ortakları için oyulmuş bir arazi önermeyi düşünmeleri gerekir. New York Post’un makalesi sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yanlış tanıtmakla kalmıyor, aynı zamanda NATO müttefikimiz olarak Türkiye’nin ortak fedakarlıklarını ve stratejik önemini de azaltıyor. Türkiye’nin terörle mücadele çabalarını şeytanlaştırmak, PKK ve YPG’nin şiddetli mirasını ve Sekreterler Blinken, ABD de dahil olmak üzere ABD yetkilileri tarafından dile getirilen meşru endişeleri görmezden geliyor. Senatör Lindsey Graham (R-Güney Carolina) ve Austin. Medya, bölünme ekmek yerine, halkını savunmaya ve küresel güvenliğe katkıda bulunmaya kendini adamış bir ulus olan Türkiye’nin karşılaştığı zorlukların nüanslı bir şekilde anlaşılmasını teşvik etmelidir.

İbrahim Kurtuluş

Topluluk Aktivisti