Çocukların öldürülmesinde sakınca görmeyen bir akılla karşı karşıyayız
Büyükşehir’in Sezai Karakoç Günleri’ne katılan Mahir Ünal, Filistin’de yaşanan acılara değinerek dünyanın Ortaçağ’ı yeniden yaşadığını söyledi
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin 16-19 Kasım tarihleri arasında düzenlediği Uluslararası Sezai Karakoç Günleri, kapanış programıyla sona erdi. Etkinliğin kapanışına katılan geçmiş dönem Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, “Bizim değerlerimizi kıymetlendirmek çok önemli. Bu da bir kıymetlendirme etkinliği idi. Bu nedenle Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Başkanımız Büyükakın’a teşekkür ediyorum” dedi.
KAPANIŞ PROGRAMINA GENİŞ KATILIM
Kocaeli Kongre Merkezi’nin Karamürsel Alp Salonu’nda gerçekleştirilen kapanış programı ve “Sezai Karakoç’un Türkiye’si başlığındaki son oturumunun konukları geçmiş dönem Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, yazarlar Selahattin Yusuf ve İsmail Kılıçarslan oldu. Özel oturumu Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın yanı sıra AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu, AK Parti MKYK Üyesi Davut Coşkun Şiviloğlu, AK Parti İl Başkanı Şahin Talus, AK Parti Kadın Kolları İl Başkanı Yasemin Özdemir, Büyükşehir Genel Sekreteri Balamir Gündoğdu, Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz ile birlikte çok sayıda vatandaş izledi. Özel oturuma geçilmeden önce konuklara, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından Sezai Karakoç anısına hazırlanan film izlettirildi.
MAHİR ÜNAL’DAN BÜYÜKŞEHİR’E TEŞEKKÜR
İsmail Kılıçarslan’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen özel oturumda ilk konuşmayı Mahir Ünal yaptı. Ünal konuşmasına Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Uluslararası Sezai Karakoç Günleri’nin önemine dikkat çekerek başladı. “Bizim değerlerimizi kıymetlendirmek çok önemli” diyen Mahir Ünal, “Sezai Karakoç için yapılan da bir kıymetlendirme etkinliğiydi. Bu nedenle Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Başkanımız Büyükakın’a teşekkür ediyorum” dedi. Gençlere Sezai Karakoç’un ve fikirlerinin ulaştırılmasının önemli olduğunu bildiklerini kaydeden Ünal, “Bunun için sinema ve diğer dijital platformaları kullanmanın önemini de biliyoruz. Biz Kahramanmaraş’ta o dönemde bir değeri nasıl kıymetlendiririz diye düşündüğümüzde Kahramanmaraş’ın 7 Güzel Adamla pek az bilindiğini gördük. Bu nedenle sinemanın gücüne başvurduk. Yaklaşık 36 bölüm olarak 7 Güzel Adam dizisi ortaya çıktı ve bir külte dönüştü. Gençler şiiri, edebiyatı daha da çok sevdiler. Cahit Zarifoğlu, Rasim Özdenören, Nuri Pakdil eserleri daha çok satmaya başladı. İşte bir kez daha ve bu nedenle Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği Sezai Karakoç etkinliği çok kıymetli” şeklinde konuştu.
HAKİKATI ARAYAN İNSANLAR
Mahir Ünal konuşmasını, özel oturumun başlığı olan “Sezai Karakoç’un Türkiye’si” ekseninde ele aldı. Sezai Karakoç’u konuşurken aslında her şeyin konuşulduğunu söyleyen Ünal, sözlerine şöyle devam etti; “Sezai Bey gibi beyinler bir konuya odaklanan zihinler değil. Onların zihni insana, hayata dair her şey ile ilgili zihinler. Zihnin yapı taşları olan kelimelerin içini doldurarak kullanan adamlar. Onlar hakikati arayan hakikatperestler. Cemal Süreya, Sezai Beyi anlatırken, ‘Bulgucu adam, Akif ve Fazıl’ın içi içe geçmişi’ diye anlatır. Sezai Beyin hayatına baktığımızda yukarıdan aşağıya bir sadelik görürsünüz. Bunu Sezai Beyi okuduğunuzda anlarsınız. Onu anlamak için onun medeniyet tasavvuruna bakmak lazım. Çünkü bir insanın kimliğini aidiyet ve mensubiyeti tanımlar. Sezai Bey kendisini Doğu’ya ya da Batı’ya ait görmez. O, Doğu’yu ayrı Batı’yı ayrı tanımlar ama üçüncü olarak da İslam Medeniyeti dediği nübüvvettin medeniyetini işaret eder. Çünkü temel ayrım orada başlar. Yaratılmış olduğunuzu kabul ettiğinizde artık bir tercihte bulunmuş olursunuz ve kim olduğunuza dair en temel şeyi ifade etmiş olursunuz. Sezai Bey, İslam Medeniyetini Hz. Adem ile başlatır. Ve bu büyük birikimin ne anlama geldiğini ifade eder. Kur’an-ı Kerim’e baktığınızda Peygamberimizin insanları etkilemesini yasaklamıştır. İşte Sezai Bey bunun künhüne varmış ve bununla ilgilenmemiştir. Bu büyük bir özgürlüktür, bir insanın başkalarını etkilemek gibi bir kaygısının olmaması muhteşem bir özgürlüktür. Sezai Bey, İslam Medeniyetini üçüncü bir yol olarak tanımlar. Masal şiirinde bunu görürüz. Doğu ile Batı’nın ilişkisini anlatır. Eşyanın hakikatine yaklaşmak biraz da yalnızlaşmaktır. Sezai Beyin yalnızlığı da bundandır.”
“BİZ MERHAMETİN ÇOCUKLARIYIZ”
Ünal, konuşmasının devamında bugünü anlayabilmek için bir hafızanın olması gerektiğini dile getirdi. İsrail’in Filistin’e yönelik katliamı üzerinde de duran Ünal, şu an dünyanın bir Ortaçağ yaşadığını söyledi. Ünal, “Bugün farkında mıyız bilmiyorum şu anda Ortaçağa düştük biz. Dünyanın sahipleri olduğunu söyleyenler o dönem karanlıktaydı. O karanlık kilisenin aklı rafa kaldırmasıydı ki o karanlık bize ait değildi. Bugün neden Ortaçağa döndük biliyor musunuz? Bugün çocukların öldürülmesinde hiçbir sakınca görmeyen bir akılla karşı karşıyayız. İşte Ortaçağ budur. Biz hiçbir zaman o karanlığın içinde olmadık. Biz Hz. Muhammet’in ümmetiyiz. Biz Hz. Musa’yı hep bir kahraman olarak gördük. Biz Hz. İbrahim andığımızda soframız yeşerir. Biz yaratılanı yaratandan ötürü sevdik. İşte Sezai Bey de bunu anlatıyor. Biz merhametin çocuklarıyız” açıklamasını yaptı.
“BEN O NAMAZI HİÇ UNUTAMIYORUM”
Yazar Selahattin Yusuf ise konuşmasına Sezai Karakoç’u ziyaret ettiği bir anısını paylaşarak başladı. Ziyaret sonrası ruh halinden bahseden Yusuf, “Gönlümde bir genişlik hissettim” dedi. Yusuf bir diğer anısını da şu sözlerle anlattı; “Ezan okundu. Hiç unutmuyorum ikindi vaktiydi. Namaz kılmak istedi. Ben o namazı hiç unutamıyorum. Bol kumaş pantolonu ve lacivert çorapları vardı. Çorap tabanlarının erimiş olduğunu fark ettim. Tabanları parlıyordu çünkü. Ben dünyada iki kişiyi namaz kılarken seyrettim uzun uzun. Birisi İsmet Özel, diğeri de Sezai Karakoç’tu. Namaz bitmese de ben burada oturup seyretsem istedim. O bende bıraktığı etkiyi bilmiyordu. Hiçbir etki uyandırma kaygısı olmadan davrandı ve o etkiyi yarattı. İşte Sezai Bey şiirlerinde de bunu vermiştir.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı