ABD’nin Rusya uyarısı Türk şirketleri nasıl etkileyecek?
ABD Hazine Bakanlığı, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’ne (TÜSİAD) Türk şirketlerinin yaptırım uygulanan Ruslarla çalışmamalarına …
ABD Hazine Bakanlığı, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’ne (TÜSİAD) Türk şirketlerinin yaptırım uygulanan Ruslarla çalışmamalarına yönelik bir uyarı mektubu gönderdi.
TÜSİAD ise yaptığı açıklamada ABD ve Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere 30’dan fazla ülkenin Rusya’ya yönelik yaptırım kararları aldığını hatırlatarak söz konusu mektubun Dışişleri Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı ile paylaşıldığını duyurdu.
Peki bu durum Türkiye’deki şirketleri ve finansal kurumları nasıl etkileyecek?
New York merkezli finans gazetesi Wall Street Journal‘ın ilk olarak duyurduğu habere göre ABD Hazine Bakan Yardımcısı Wally Adeyemo’nun kaleme aldığı mektupta, “Yaptırım uygulanan Rus kurum ve kuruluşlarla ilişkilerin, Türkiye’nin finansal kurumlarını ve işletmelerini yaptırım riskine maruz bırakabileceğini lütfen unutmayın” uyarısı yer aldı.
ABD Hazine Bakan Yardımcısı Adeyemo, hafta sonu ise Türk mevkidaşı Yunus Elitaş’a “Rus kurum ve kişilerin Türkiye’yi kullanarak yaptırımdan kaçınma girişimlerinden” duyduğu endişeyi dile getirmişti.
İş dünyası ABD’den gelen uyarının Türkiye merkezli şirketler açısından psikolojik etkilerinin olabileceği ancak şirketlerin yasal çerçeve dışına çıkmadığı görüşünde.
DW Türkçe’ye konuşan Rus-Türk İş Adamları Birliği Başkanı Naki Karaaslan, ABD’nin resmi kuruluşlarının, TÜSİAD gibi iş dünyasının temsilcisi bir kuruma uyarı mektubu göndermesinin çok ilginç olduğunu söylüyor.
“Devletler devletlerle muhatap olur. Bunun kültürü de uygulaması da bu şekildedir” diyen Karaaslan, bu mektubun gönderilme sebebini de anlamanın mümkün olmadığını ifade ediyor. Karaaslan, “Çünkü Türkiye-Rusya arasındaki ticaret hep yaptırımlar çerçevesinde devam ediyor. Yapılan işler, satın almalarda bunlara uygun davranılıyor. Ve o konu hep bir standart içinde, bir yasal çerçeve içinde” diyor.
Hangi alanlarda yatırımlar var?
Türk firmalarının Rusya’da beyaz eşyadan kişisel bakım ürünlerine, inşaattan bankacılık ve cam sanayiye pek çok alanda yatırımı bulunuyor.
Koç Holding, Şişecam, Hayat Kimya, FİBA, Zorlu Grubu, ENKA, Rönesans Holding ve Rixos, Rusya’da yatırım yapan önemli şirketler arasında yer alıyor.
İnşaatta ise Rusya’da yaklaşık 21 milyar dolar değerinde 150 proje devam ediyor.
Türkiye’nin Rusya ile hem barış hem de ticaret anlamında başarılı bir denge politikası yürüttüğünü ifade eden Naki Karaaslan, “Çünkü ekonomiler çok hassas dönemden geçiyor. Türk ekonomisi de çok hassas bir dönemden geçiyor ve Rusya-Türkiye ekonomileri birbirine ciddi anlamda da bağlı” ifadelerini kullanıyor.
İki ülke arasında yasaların imkân verdiği ölçüde ticaretin devam edeceği öngörüsünü paylaşan Karaaslan, Rusya’da yerleşik Türk şirketlerin ise ülkede önemli yatırımları olduğunu vurguluyor.
Karaaslan, “On beş milyar dolar direkt yatırım, 150 bin kişiye istihdam sağlanıyor. Bunlar çok önemli yatırımlar. Yani şimdi siz bunları kesin atın. Peki bunun maddi kayıplarını kim telafi edecek? Bir de işin öbür tarafını düşünmek lazım. Yani bunların telafisi mümkün değil” diye konuşuyor.
Dünyada bir yaptırım sistemi olduğunu ancak bu sistem içinde yaşayan ekonomiler ve çalışan insanlar olduğunu dile getiren Karaaslan, “Buradan pek çok insan ekmek yiyor. Bunlar işin çok acı ve sosyal boyutları. Çok zor zamanlar yaşanıyor. Her gün yaptırımlarla ilgili yeni yeni kurallar geliyor. Ama dediğim gibi en önemli konu Türkiye şirketleri ve bizim de bünyemizde olan şirketler hep bu yasal çerçevede çok dikkatli ve hassas hareket edip işlerini ve hayatlarını devam ettirmeye çalışıyorlar” diyor.
Rusya ile ticaret hacmi 35 milyar dolar
Rusya ile Türkiye arasında ticaret hacmi 35 milyar doları buluyor.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre bu yılın Ocak-Temmuz döneminde Rusya’ya yaklaşık 3 milyar 190 milyon dolarlık ihracat yapıldı.
Yılın ilk yedi ayında, Rusya’ya en fazla ihracat yapan ilk beş sektör; 539,3 milyon dolar ile yaş meyve ve sebze, 514,4 milyon dolar ile kimyevi maddeler ve mamulleri, 308,5 milyon dolar ile makine ve aksamları, 300,3 milyon dolar ile otomotiv ve 228,3 milyon dolar ile tekstil ve hammaddeleri şeklinde sıralandı.
Aynı dönemde Rusya’ya 152,9 milyon dolarlık hazır giyim ve tekstil, 141,3 milyon dolarlık su ürünleri, 128 milyon dolarlık iklimlendirme sanayi, 112 milyon dolarlık hububat ve bakliyat, 76 milyon dolar çelik ihracatı gerçekleştirildi.
DW Türkçe’ye konuşan Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Nejdat Sin, sektör olarak bu uyarıdan olumsuz etkileneceklerini düşünmediklerini söyledi.
Turizm sektörü darbe alabilir
Rusya Türkiye’nin turizm sektörü için de en önemli pazarlardan biri.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre temmuzda 741 bin 419 Rus turist Türkiye’ye geldi. Yılın ilk yedi ayında ise Rusya 2,2 milyon kişiyle Türkiye’ye en çok ziyaretçi gönderen ikinci ülke oldu.
Tur Operatörleri Platformu’na göre ABD’nin yaptırımları devreye alması durumunda Türkiye turizm sektörü ağır darbe alabilir.
DW Türkçe’ye konuşan Tur Operatörleri Platformu sözcüsü Cem Polatoğlu, eylül, ekim ve kasım aylarında dünyanın her yerinde fuarlar olduğunu belirterek ABD eğer Türk şirketlerine yaptırım uygularsa turizm sektörünün bundan olumsuz etkileneceğini belirtiyor.
Bu fuarlara Türkiye’de binlerce iş insanı ve firmanın katıldığını ifade eden Polatoğlu, firmaların hazırlıklarını şimdiden tamamladığını vurguluyor. Polatoğlu, “Bir yaptırım olursa fuarlara katılım olmayacak. Yapılan bir sürü masraf boşa gidecek. Türk ihracatı ve ithalatı da sekteye uğrayacaktır ki bu yaptırıma Amerika’nın dışında Avrupalı şirketlerin de katılım gösterdiğini düşünürsek Türk turizmi ve ihracat ithalatı çok büyük bir zarara uğrayacaktır” ifadelerini kullanıyor.
Bankalar nasıl etkilenecek?
ABD’nin uyarısı, Rus bankalarla muhabir banka ilişkisi bulunan finansal kurumlar ve bankaları da ilgilendiriyor. Muhabir banka, yerel bir bankanın yurt dışında bir ülkede kendi adına işlemlere aracılık edebilmesi için yetkilendirmiş olduğu banka anlamına geliyor.
DW Türkçe’ye konuşan ekonomist Murat Sağman, açıklamanın bankacılık ve finans sektörüne kısa vadede olumsuz bir etkisi olmayacağını, bu etkinin ancak ambargo gelirse uzun vadede görülebileceğini söylüyor.
Sağman “Bu sadece bir uyarıydı, karşılık olarak da buna dikkat ediyoruz diye bizim tarafımızdan açıklama yapıldı. Şimdilik olumsuz bir etki söz konusu değil” diyor.
Prof. Dr. Mehmet Şişman’a göre ise ABD’nin Türkiye’deki finansal kurumlara yaptırım uygulama olasılığının yüksek olup olmadığını anlamak için, Rus oligarkların Türkiye’deki para trafiğini ve miktarını net olarak bilmek gerekiyor.
Şişman: Bu işin ciddiye alındığını gösteriyor
Şişman, “ABD’nin izlediği ve yönlendirdiği swift sistemi dışında gerçekleşen bu parasal hareketlerin, İran meselesinde olduğu gibi netlik kazanması zaman alabilir. Bununla birlikte ABD Hazine Bakan Yardımcısı’nın eş konumdaki bakan yardımcımızla görüşmesi bu işin ciddiye alındığını ve bir biçimde izlendiğini göstermektedir” diye konuşuyor.
ABD, şubatta Rusya’nın Ukrayna’yı işgali başlatmasının ardından Rus şirketler ve kişilere yaptırımlar açıklamıştı.
Mart ayında Chelsea Futbol Kulübü’nün sahibi Rus milyarder Roman Abramoviç’in de aralarında olduğu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bağlantısı olduğu iddia edilen Rus oligarkların Türkiye’ye yatırım yapacağı iddiaları gündeme gelmişti.