Yunan sahil güvenliğine direnen balıkçıya Çavuşoğlu’ndan teşekkür telefonu

Çanakkale’nin Gökçeada ilçesi açıklarında, Zürafa Kayalıkları mevkisinde 31 Ocak’ta, milletlerarası sularda balık avlayan İlker Özdemir ve yanındaki 2 arkadaşı, Yunan kıyı güvenlik ögeleri tarafından taciz edildi.

Balıkçılar direnince Yunan kıyı güvenlik takımının geri döndüğü bu anlar, balıkçılar tarafından cep telefonu kamerasıyla görüntülendi. İmgelere nazaran; Yunan vazifeliler, Özdemir’den geri dönmelerini istedi.

Özdemir ise memleketler arası sularda bulunduğunu belirterek, Türk Kıyı Güvenlik takımlarını aradığını söyledi. Özdemir’in teknesini batırmakla tehdit eden Yunan görevlilerin ‘Burası Yunan denizi. Batıracağım tekneni’ kelamları üzerine Özdemir de ‘Gücün yetiyorsa gel. Ben kimseden korkmuyorum. Burası milletlerarası sular’ diyerek karşılık verdi. Bir müddet daha tacizde bulunan Yunan vazifeliler, akabinde bölgeden ayrıldı.

Adadaki balıkçılar, Gökçeada ile Yunanistan’ın Semadirek Adası ortasında kalan milletlerarası sularda avlanırken, vakit zaman Yunan kıyı güvenlik takımlarının taciziyle karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Balıkçılardan biri, “Bunlarınki korkutma siyaseti fakat onlar bizi korkutamazlar. Esasen bizim kıyı güvenliğimiz bize gereken dayanağı veriyor. Bize sahip çıkıyor. Memleketler arası sularda avlanmak özgür olduğu halde, Yunanlar kendi karasuları zannedip, o denli düşünüp, o zihniyetle hareket ediyorlar fakat bu başla bizi durduramazlar” dedi.

‘İNSANLIK DERSİ ALMALARINI BEKLİYORUM’

Türk Kıyı Güvenlik vazifelilerinin, Yunan balıkçıları rahatsız etmediğini belirten balıkçı İbrahim Deveci, Yunan görevlilerin insanlık dersi alması gerektiğini söyledi. İlker Özdemir’e Yunan Kıyı Güvenlik görevlilerince yapılan tacizin vakit zaman yaşandığını belirten Deveci, şöyle konuştu:

“Ne kadar bizi taciz ederlerse etsinler, bizi durduramazlar. Aslında Türk Kıyı Güvenliği, askerlerimiz bize bir alo mesafesindeler. İlker’i yaptığı hareketten ötürü takdir ediyorum. Herkesin de her balıkçının da yapması gereken hareketler. Çok gitmemek kaydıyla, yapılması gereken hareketler. Burada Yunan kıyı güvenliğini ben sükunete davet ediyorum. Bir de onların bilhassa gelip bizim kıyı süvenlik askerlerimizden ders almasını bekliyorum. Sanki Yunanlar ile biz memleketler arası sularda avlanmaya gittiğimizde, bizim kıyı güvenliğimiz Yunan balıkçılara tıpkı tacizi yapıyor mu? Tarihte bir tane örneği var mı? Onun için Yunan kıyı güvenliğinin, Türk kıyı güvenliğinden kurs görmelerini bekliyorum. İnsanlık dersi almalarını bekliyorum.”

‘TÜRK KIYI GÜVENLİĞİ YANIMIZDA’

İlker Özdemir ile birlikte baba mesleğini sürdüren kardeşi Uğur Özdemir, bu çeşit taciz olaylarını sık sık yaşadıklarını anlattı. Türk Kıyı Güvenlik vazifelilerinin yanlarında olduğunu belirten Özdemir, “Bu olay daima yaşanıyor. Yunan kıyı güvenlik botları daima sık sık bu harekette bulunuyor. Bütün sonlarımız da bu taciz yaşanıyor. Biz milletlerarası sularda avlanmaya çalışıyoruz. Ağabeyim konusunda haklı. Yunan sonuna girmişliği yoktur, memleketler arası sularda çalışıyoruz ve daima taciz görüyoruz. Türk Kıyı Güvenlik üniteleri ve askeri ünitelerine de çok teşekkür ediyoruz. Aradığımız vakit bizi yalnız bırakmıyorlar. Bu bahiste mutluyuz” dedi.

TEŞEKKÜR TELEFONLARI

Yunan Kıyı Güvenlik takımı tarafından yapılan taciz duyulduktan sonra birçok telefon aldığını söyleyen İlker Özdemir, “Sayın Dışişleri Bakanı’mız Mevlüt Çavuşoğlu aradı. Çanakkale Milletvekili Bülent Turan aradı ve teşekkür ettiler. Ben de tıpkı formda teşekkür ettim. Cumhurbaşkanı’mız da arayacakmış. Kendileriyle de şahsen görüşeceğim. Daha arayan birçok kişi var” diye konuştu.

‘SİLAH DAHİ ÇEKTİLER’

Yaşadıklarını DHA’ya anlatan balıkçı İlker Özdemir, “Sabah saatlerinde balık avlamak için denize açıldık. Her vakit olduğu üzere Zürafa Kayalığı bölgesinde avlandık ancak saat 10.00 üzere olta avcılığı yaparken, Yunan botunun geldiğini gördük. Alışılmış bulunduğumuz alan memleketler arası sulardı. Uydu ve GPS’ten bunu belirttik.

Bize gerçek yanaşıp, ‘Derhal sahayı terk edin’ dediler. Daha evvel de yaşadığımız için buradan gitmeyeceğimizi, onların gitmesi gerektiğini söyledik. Ses tonunu yükseltince, biz de birebir biçimde reaksiyon verdik. Sonuçta biz yasal sularda avlanıyoruz. Onlar da avlanabilir, biz de lakin bize ‘Gidin’ diyerek bağırması, bizim de onlara yanıt vermemizi gerektirdi.

Daha evvel de birkaç sefer tacize uğradık. Silah dahi çektiler. Artık görüntü paylaşım sitesinde kanalımız var. Bu kanal sayesinde kameralarımız çok donanımlı. O kameralarla bu manzarayı birinci kere kaydettik” dedi.