EYT’liler ne kadar maaş alacak?
Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) yıllardır sürdürdükleri mücadelenin sonucu olarak gözlerini birkaç aya kadar çıkması planlanan yasaya çevirdi …
Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) yıllardır sürdürdükleri mücadelenin sonucu olarak gözlerini birkaç aya kadar çıkması planlanan yasaya çevirdi. Yasadan kaç kişinin yararlanabileceği, düzenlemenin maliyeti, yeni emeklilerin alacağı maaşlar gibi detaylara ilişkin tartışmalar ise devam ediyor.
Kamuoyunda EYT olarak bilinen emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili sorun, 4447 sayılı kanunun 8 Eylül 1999 tarihinde yürürlüğe giren hükümleriyle emeklilik için belirli prim gün sayısı ve sigortalılık süresinin yanı sıra “yaş şartı” tekrar getirilmesiyle ortaya çıkmıştı. Bu hükümler konulmadan önce ilk sigortalı oldukları sırada ne zaman emekli olacakları belli olan kişilerin emeklilik süresi 2-17 yıl arasında uzamış oldu.
EYT’liler yıllarca mağdur olduklarını belirterek örgütlenirken iktidar uzun bir süre bu taleplere bütçeye aşırı yük getireceği ve başka nedenlerle olumlu yanıt vermedi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 2019 yerel seçimleri öncesinde yaptığı bir konuşmada, “seçimleri kaybetmelerine yol açsa bile” EYT yasasına sıcak bakmadıklarını söyleyerek “Tutturmuşlar erken yaşta emeklilik, İskandinav ülkeleri bu sistem yüzünden battı” diye konuşmuştu.
Ancak 2023 seçimlerine yaklaşılan günlerde yeni hükümet sisteminde cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 1’lik oyun bile çok önemli olması ve anketlerde gözlemlenen düşüş sebebiyle EYT’lilerle ilgili bir düzenleme yapılmasına karar verildi.
Düzenlemede sona geliniyor
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in son açıklamasına göre EYT ile ilgili yeni düzenlemeye dair çalışmalarda sona gelindi ve ortaya çıkarılan plan yakın bir zamanda öncelikle Erdoğan’a sunulacak.
Aralık ayında yapılacak bir basın toplantısıyla detayları duyurulacak olan çalışma daha sonra yasa teklifi haline getirilerek TBMM’ye sunulacak. Yasanın bu yıl sona ermeden çıkartılması hedefleniyor.
Peki EYT düzenlemesinin içinde neler var?
Edinilen bilgilere göre düzenleme kapsamında 8 Eylül 1999’dan önce işe başlayanlardan 20 yılını dolduran kadınlar ile 25 yılını dolduran erkekler yararlanabilecek. Kadınların 20 yılı zaten 2019 yılında tamamlanmış iken, erkeklerin yıl şartı ise 2024 Eylül ayında doluyor.
Tüm detaylarının henüz belli olmadığı yasa ile yeniden yaş şartının getirilip getirilmeyeceği ise henüz kesin değil. Kulislere yansıyan bilgilere göre kademeli bir sistem çerçevesinde emekliliği hak eden bir EYT’liye yaşını dolduruncaya kadar normal emekli maaşından daha az bir miktarın verilmesi ya da primlerin artık istenmemesi gibi bazı formüller de masada.
Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun, Türkiye’de emekli aylığı ortalamasının 4.600 TL civarında olduğunu belirterek EYT’lilerin büyük bölümünün, yaklaşık yüzde 70’inin emekli olmaları durumunda 3.500 ile 5.000 TL aylık alacağı tahmininde bulunuyor.
Yasadan kaç kişi yararlanacak?
Peki bu yıl bitmeden çıkması beklenen yasadan kaç kişi yararlanabilecek?
EYT ile ilgili sorunu uzun yıllardır dile getiren ve çeşitli raporlar hazırlayan Erdursun, bu konuda yaptığı hesaplamaları DW Türkçe ile paylaştı.
Erdursun’un SGK verilerini baz olarak yaptığı hesaplara göre; 8 Eylül 1999’da 4447 sayılı kanun çıktığı ilk an itibariyle 11 milyon 759 bin 149 kişi emeklilikte yaşa takıldı. Aradan geçen 23 yıllık sürede bu kişilerin içinde 7 milyon 75 bin 708 EYT’li emekliliği hak etti. Erdursun, bu hesaplamalara göre şu anda toplam EYT’li sayısının Mayıs 2022 itibariyle 4 milyon 683 bin 441 kişi olduğunu belirtiyor.
Türkiye’de her ay 30-40 bin kişinin emekli olduğunu belirten Erdursun, bu nedenle Mayıs ayından yasanın çıkacağı Aralık’a kadar emekli olanlarla birlikte EYT’li sayısının 4 milyon 400’e kadar ineceğini öngörüyor.
Ancak bu kişilerin hepsi birden yeni düzenlemeye göre ilk etapta emekliliğe hak kazanmayacak ya da hak kazansa da belki kendi isteğiyle emekli olmayarak çalışmayı sürdürecek.
Erdursun, sigortalılık süresini aradan geçen uzun yıllar nedeniyle tamamlamış olsa da primlerini tamamlayamayanların emekli olamayacağına dikkat çekerek yasa çıktığında ilk etapta yaklaşık 700-800 bin, en fazla 1 milyon kişinin emekliliğe hak kazanacağını tahmin ediyor.
Düzenlemenin maliyeti ne olacak?
EYT düzenlemesinin bütçeye maliyetinin ne olacağı ile ilgili çeşitli hesaplar ve tahminler yapılmaya çalışılıyor ancak maliyet rakamlarının emekli aylıkları gibi değişkenler nedeniyle sürekli değiştiği de belirtiliyor.
Bakanlığın çalışmasının tüm detayları belli olmadığı için maliyet hesaplamasını yapmanın şu an için zor olduğunu söyleyen isimler arasında İstanbul Üniversitesi Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Binhan Elif Yılmaz da var.
DW Türkçe’ye konuşan Yılmaz, Çalışma Bakanlığı’nın ellerinde bütün verilerin olduğunu söylediğini ancak bunları kendilerinin bilmediğini belirterek bu nedenle yapılan hesaplamaların biraz tahmini kaldığına işaret ediyor. Kamuoyuna açık olan bilgilerin de bulunduğunu ve SGK istatistiklerinin halka açık olduğunu ifade eden Yılmaz, “Ancak 1999’da yani 23 yıl önce çıkan yasanın EYT düzenlemesiyle birlikte ortaya çıkaracağı mali yükü biz şu an için bilmiyoruz” diyor.
Erdursun ise hükümet yetkililerinin uzun yıllar gerçek bir çalışma yapmadıkları için EYT sorununun çözümünün maliyetinin çok yüksek olacağını öne sürdüğünü ancak gerçekte böyle olmadığını belirterek, kendi hesaplamasını şöyle aktarıyor:
“Türkiye’de emekli aylıklarının ortalaması son artışlarla beraber 4 bin 668 TL. Yaklaşık 1 milyon kişinin emekli olacağını var sayarsak, bunun aylık maliyeti 4 milyar 668 milyon olur. 1 milyon yeni emeklinin yıllık maliyeti ise yaklaşık 56 milyar TL olur. Ancak Türkiye’de EYT düzenlemesi olmadan da zaten ayda 35 bin, yılda yaklaşık 420 bin kişi emekli oluyor. Bu nedenle EYT ile aslında 580 bin kişi emekliliğe hak kazanacak. Bunların maliyeti de ortalama yıllık 32,5 milyar TL olur.”
EYT’nin maliyetinin yaş şartının kaldırılması ile birlikte bu kişilerden ne kadarının hemen emekliye ayrılacağına bağlı olarak da değişebileceği belirtiliyor.
Aktüeryal denge giderek bozuluyor
Bu arada uzmanlar EYT düzenlemesinden bağımsız olarak Türkiye’deki aktüeryal dengenin yıllar geçtikçe bozulmakta olduğuna dikkat çekiyor.
İdeal bir sosyal güvenlik sisteminde aktif sigortalıların sayısının sistemden aylık alanların sayılarına oranı 7 ya da en az 4 olması gerekiyor. Yani 4 çalışandan tahsil edilen sigorta primleri ile 1 emeklinin aylığının finanse edilebilmesi gerekiyor. Türkiye’de ise bu oranın uzun yıllar içinde azalan bir seyir kaydettiği belirtiliyor.
Prof. Yılmaz nüfusun giderek yaşlanması, doğuşta beklenen yaşam süresinin uzaması ve doğum oranının düşmesi gibi etkenlerle giderek çalışabilir nüfusun payının azaldığına işaret ederek 2050 yılında çalışabilir nüfus oranının yüzde 60’ın altına düşmesinin beklendiğini belirtiyor.
Erdursun ise Türkiye’de şu anda yaklaşık 9 milyon kayıt dışı çalışan bulunduğunu, çünkü emeklilik sisteminin teşvik edici olmadığını ve insanları kayıt dışı çalışmaya ittiğini belirterek, kayıt dışı çalışanların bir şekilde sisteme dahil edilmesiyle aktüeryal dengenin de daha iyi sağlanacağını söylüyor.