Yargıtay’dan Gezi davasında 5 onama
Yargıtay, Osman Kavala ve Can Atalay’ın arasında bulunduğu 5 sanığın cezasını onadı, 3 sanığın kararını bozdu. Kararda, Can Atalay ve Tayfun Kahraman için “suçları yardım değil, hükümeti devirmeye teşebbüstü” denildi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gezi davasında verilen mahkûmiyet kararlarına ilişkin temyiz incelemesini tamamladı.
78 sayfalık kararda, “Türkiye Cumhuriyeti hükümeti devirmeye teşebbüs etme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen Osman Kavala ile hükümeti devirmeye teşebbüse yardım suçundan 18 yıl hapis cezasına çarptırılan TİP Hatay milletvekili Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater Utku’nun cezalarını onadı.
Kararın gerekçesi
Kararın gerekçesinde, “Osman Kavala’nın uluslararası spekülatör George Soros’un kurduğu Açık Toplum Enstitüsü’nün ülkemizdeki temsilciliği olan Açık Toplum Vakfı üzerinden Gezi Parkı eylemlerini organize ettiği” savunuldu. Kavala’nın Gezi Parkı olayları şeklinde adlandırılan sürecin organizasyon, planlama ve yönlendirilmesinde yer aldığı belirtilen kararda, sanığın Gezi Parkı eylemlerini yönettiği ve finanse ettiği savunuldu. Kararda, bu eylemlerin gerçekleştirilme şekli ve sonuçları gözetildiğinde, TCK’nın 312/1. maddesinde düzenlenen hükümeti ortadan kaldırma suçundaki cebir ve şiddet unsurunun da somut olayda oluştuğunda şüphe bulunmadığı kaydedildi. Bu haliyle Kavala’nın Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçundan sorumlu olduğu iddia edildi.
“Can Atalay ve Tayfun Kahraman’ın suçu darbeye teşebbüs ama…”
Kararda, Can Atalay için ise “Gezi Parkı eylemlerinin koordinasyonunu gerçekleştiren Taksim Dayanışması’nın sözcüsü ve etkili üyelerinden olduğu” ifadesi yer aldı. Can Atalay ve Tayfun Kahraman’ın, bir plan ve organizasyon dahilinde gerçekleştirilen Gezi Parkı olaylarının başlaması ve tüm ülke sathına yayılarak derinleştirilmesi kapsamında eylemlerinin bulunduğu savunuldu. Bu sanıkların Gezi Parkı eylemleri sürecinde yaptıkları provokatif paylaşımlar ve eylem çağrıları ile eylemcileri tahrik ederek şiddet olaylarının tırmanmasına neden olan Taksim Dayanışması’nı yönlendirdikleri öne sürülen kararda, sanıkların Gezi Parkı eylemlerinin gerçekleştirilmesindeki organizasyonda baş aktör olan ve bu eylemleri finanse eden diğer sanık Kavala ile de irtibatlı olarak birlikte hareket ettikleri kaydedildi.
Bu iki sanığın eylemlerinin, TCK’nın 312/1. ve 37/1. maddeleri kapsamında hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçunu oluşturduğu belirtilen kararda, buna karşılık yerel mahkemenin delillerin takdir ve değerlendirilmesinde düşülen yanılgı sonucu hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etmeye yardım suçundan mahkumiyetlerine karar verdiği anlatıldı. Kararda, buna karşılık “aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır” denildi. Eğer savcılık, bu yönde bir temyiz talebinde bulunsaydı Kavala’nın yanında bu iki sanık da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alma riski ile karşılaşacaktı.
Belgesel çekerek darbeye yardım iddiası
Kararda, sanık Çiğdem Mater için “Gezi Parkı eylemleri ile ilgili olarak hem toplumsal hem de küresel algı oluşturulması kapsamında film, belgesel ve video çekimleri yapılmasını sağladığı ve bu amaçla oluşturulan Videoccupy grubunu koordine ettiği ve bu şekliyle müsnet suçun asli faili konumunda bulunan Kavala’ya suçun işlenmesi sırasında yardımda bulunarak müsnet suçun icrasını kolaylaştırdığı” ileri sürüldü.
Yine 18 yıl hapis cezası onanan Mine Özerden’in, Anadolu Kültür A.Ş.’nin kuruluşundan itibaren diğer sanık Kavala ile birlikte çalıştığı, bir plan ve organizasyon dahilinde yürütülen kalkışma hareketinin başlaması ve tüm ülke sathına yayılarak derinleştirilmesi kapsamında faaliyetlerinin bulunduğu savunuldu. Kararda, Özerden’in Gezi Parkı olayları sürecinde yaptıkları provakatif paylaşımlar ve eylem çağrıları ile eylemcileri galeyana getirerek şiddet olaylarının tırmanmasına zemin hazırlayan Taksim Platformu’nun koordinatörlüğü görevinde bulunduğu ve bu paylaşımların yapıldığı Taksim Platformu/@taksimplatformu isimli Twitter hesabının yönetilmesinden ve basın açıklamalarının hazırlanmasından sorumlu olduğu kaydedildi. Kararda, sanığın, bu şekliyle müsnet suçun asli faili konumunda bulunan Kavala’ya suçun işlenmesi sırasında yardımda bulunarak müsnet suçun icrasını kolaylaştırdığı iddia edildi.
3 sanığın cezası bozuldu
Yargıtay, 18 yıl hapis cezasına çarptırılan sanıklar Ali Hakan Altınay, Yiğit Ali Ekmekci ve Ayşe Mücella Yapıcı’nın cezalarını ise bozdu. Kararda bu sanıkların bir plan ve organizasyon kapsamında gerçekleştirilen Gezi Parkı olaylarına dahil olarak bu eylemlerin başlamasına ve tüm ülke sathına yayılarak derinleştirilmesine yardım ettiğine yönelik faaliyette bulunduğuna dair mahkumiyetlerini gerektirir her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği belirtildi. Yargıtay, tutuklu sanıklar Altınay ve Yapıcı’nın da tahliyesine karar verdi. Ekmekçi ise firarda bulunuyor.
Kararda, sanıkların eylemlerinin kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüşüne katılmak ya da katılanları yönlendirmek suretiyle 2911 sayılı Kanun’a muhalefet etme suçunu oluşturduğu belirtilerek bu suçtan yargılanmaları istendi.
Şimdi ne olacak?
Bu kararla birlikte Osman Kavala ile 4 sanığın cezaları kesinleşmiş oldu. Can Atalay hakkındaki kararın TBMM Genel Kurulu’nda okunmasıyla Atalay’ın milletvekilliği düşecek. Sanıkların Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunma hakları bulunuyor. AYM’nin vereceği olası ihlal kararı ancak dosyanın yeniden açılmasını sağlayacak. AYM’den olumsuz yanıt verilmesi halinde dosya bu kez AİHM’e taşınacak.
DW Türkçe’ye VPN ile nasıl erişebilirim?