DSÖ açıkladı! Koronavirüsün yeni merkez üssü Avrupa

DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, örgütün İsviçre’nin Cenevre kentindeki merkezinde, video konferans yöntemiyle DSÖ salgın uzmanlarıyla toplantı düzenledi.

Ghebreyesus, geçen hafta dünya genelinde Kovid-19 vakalarında ulaşılan en yüksek rakamın bildirildiğini aktardı. Kuzey yarım küredeki birçok ülkede vaka sayılarında ve hastaneye yatışlarda endişe verici bir artış görüldüğüne dikkati çeken Tedros Adhanom Ghebreyesus, özellikle Avrupa ve Kuzey Amerika’da yoğun bakım ünitelerinin hızla dolduğu bilgisini paylaştı. Ghebreyesus, sağlık çalışanlarını korumak için herkesin elinden geleni yapması gerektiğini vurgulayarak, bunun en iyi yolunun virüsün bulaşma riskini azaltmak için kişisel olarak her türlü önlemin alınması olduğunu belirtti.

Salgın döneminde tüm insanları fedakarlık yapmaya davet eden Tedros Adhanom Ghebreyesus, “Kimse daha fazla sözde karantina (sokağa çıkma yasağı) istemiyor. Ama bundan kaçınmak istiyorsak, hepimiz üzerimize düşeni yapmalıyız.” dedi.

“AVRUPA’DA VİRÜSÜN ÇOK ÇOK ARKASINDAYIZ”

DSÖ Acil Durumlar Programı Direktörü Mike Ryan ise geçen hafta dünya genelindeki tüm Kovid-19 vakalarının yüzde 46’sının, ölümlerin de 3’te 1’inin Avrupa bölgesinden bildirildiğini söyledi.

Ryan, şöyle konuştu:

“Dolayısıyla, Avrupa bölgesinin şu anda hastalığın merkez üssü olduğundan şüphe yok. Bu virüsün önüne geçmeliyiz ve sonra da virüsün önünde kalmalıyız. Bazen bir yarışta, belirli taktikleri belirli bir zamanda kullanabilirsiniz ama şu anda Avrupa’da bu virüsün çok çok arkasındayız. Dolayısıyla virüsün önüne geçebilmek için mücadeleyi ciddi şekilde hızlandırmalıyız.”

Mike Ryan, virüsün kontrol altına alınabilmesi için daha kapsamlı önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı. Bu önlemler içinde hareket özgürlüğünün kısıtlanması ve “evde kal” uygulamasına tekrar geçilmesinin yer alabileceğini kaydetti. DSÖ’nün Kovid-19’a karşı mücadele ekibi lideri Maria Van Kerkhove ise Avrupa’da artan vaka ve ölüm sayılarına ilişkin bir soru üzerine, “Ülkelerin bu sözde ulusal karantinalara girmek zorunda kalmayacağından hala umutluyuz.” değerlendirmesinde bulundu.