Emine Erdoğan Ukraynalı çocuklarla iftarda buluştu

Ukrayna’da 2 aydır devam eden savaştan kaçan Ukraynalı bayan ve çocuklara, Türkiye de kapılarını açtı.

Savaş mağduru çocuklar ve ailelerinin bir kısmı Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı (YTB) tarafından Türkiye’de konuk ediliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da çocukları iftarda ağırladı.

“Dünya merkametini kaybetti”

Savaşın akabinde Ukrayna’ya giden ve orada yaşananları aktaran gazeteci Adem Metan da iftarın davetlilerindendi.

Emine Erdoğan, Metan’a yaptığı açıklamada “Dünya merhametini kaybetti. Bunu tekrar yakalamamız gerekiyor.” dedi.

Erdoğan, programa katılanlara da hitap etti.

“Burada kendi evinizdesiniz”

Erdoğan, yaptığı konuşmaya, “Burada kendi meskeninizde, kendi yuvanızdasınız. Her ihtiyacınızda ve meselelerinizin tahlilinde tüm gücümüzle yanınızdayız. Tüm soydaşlarımız can kardeşimizdir. Dünyanın tüm insanları ise insanlık ailesinden yakın akrabamızdır.” kelamlarıyla başladı.

Çocuklar ve gençlerle vakit geçirecek olmanın kendisini çok keyifli ettiğini belirten Erdoğan, salondaki çocuklara, “Şu anda, pırıl pırıl yüzlerinize bakmaya doyamıyorum. Sizleri çok sevdiğimi bilmenizi istiyorum.” sözlerini kullandı.

Çocuklara, onları kendi torunlarından ayırmadığını söyleyen Erdoğan, “Siz de beni bir anneniz, büyükanneniz kabul edin lütfen. Sizler her şeyin en güzelini hak ediyorsunuz. Keyifli olmanız ve kurduğunuz hayallerin gerçek olması için size ebediyen takviye olacağım, yanınızda duracağım. Hoş yüzlerinizden gülümsemenin eksik olmamasını diliyorum.” diye konuştu.

Ukraynalı sanatçı Jamala’nın da programa katıldığını lisana getiren Emine Erdoğan, Jamala’nın Ukrayna’da savaştan etkilenenler için tüm dünyada dayanışma konserleri düzenlediğini belirterek, iştiraki münasebetiyle sanatkara teşekkür etti.

“Biz çocukları insanlığın ortak emaneti kabul ederiz”

Emine Erdoğan, Türkiye’nin insani yardım siyasetlerini belirleyen tek kriterin insan olduğunu, ne lisan, ne din, ne ırkın beşerler ortasında imtiyaza ya da ayrımcılığa sebep olabileceğini söz ederek, bu bakış açısıyla Türkiye’nin dostluk elinin tüm ülkelere, tüm insanlara, tüm bayan ve çocuklara uzandığını vurguladı.

“Biz çocukları insanlığın ortak emaneti kabul ederiz.” diyen Erdoğan, Türkiye’nin bugün, savaştan kaçan yaklaşık 4 milyon beşere konut sahipliği yaptığını lisana getirdi.

Türkiye’yi, coğrafyasında halihazırda devam eden savaşların yaralarını sarmaya çalışırken, Ukrayna’da çıkan savaşın derinden sarstığını vurgulayan Emine Erdoğan, şöyle devam etti:

“Çıkan her savaş, atılan her kurşun, insanlık dediğimiz kıymetler bütününü delik deşik ediyor. Gelecekte doğacak güneşin önüne, adeta şimdiden kara bir perde çekiyor. Savaşlardan herkes tarifsiz ziyan görürken, maalesef bayanlar ve çocuklar orantısız olarak etkileniyorlar.

Zorla yerinden edilen insanların vatan hasreti hiç dinmeyen bir sancı olarak kalıyor. Bayanların ve çocukların hayata tutunmak için şiddetli bir uğraş vermek zorunda kalmaları, tarih sayfalarına tekrar eklenen insanlık ayıplarıdır.”

Türkiye’nin çocuklara sağladığı yardımlar

Ukrayna’da savaş başladığından bugüne kadar geçen kısa müddette 4,6 milyon insanın Avrupa ülkelerine sığındığını aktaran Erdoğan, 13 milyon kişinin ise güvenlik riskleri nedeniyle çatışma bölgesinde mahsur kaldığının kestirim edildiğini söyledi.

Yüzlerce sivilin hayatını kaybettiğine dair açıklamalar olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

“Halbuki Ukrayna savaşı başlamadan yalnızca iki hafta evvel oradaydık. Sevgili dostum Olena Zelenska ile çok değerli bir vakit geçirmiş, birçok yeni proje hakkında görüşmüştük. Şu kısacık vakte bu kadar büyük acıların sığması, akıl alacak üzere değil.

Türkiye olarak, birinci andan beri kalbimiz Ukrayna’nın hoş insanlarıyla birlikte atıyor. Her platformda bu savaşın durdurulması için diplomasi çalışmalarımız var. Ben de değerli dostum Olena’nın ricası üzerine bir görüntü iletiyle memleketler arası topluma seslendim.

Ayrıyeten, yeniden Olena’nın gönderdiği bir mektup üzerine, Ukraynalı yetim çocukların Türkiye’de konuk edilmesi için bir teşebbüs başlattım. İçişleri Bakanlığına bağlı Göç Yönetimi Başkanlığı ve Afet ve Acil Durum İdare Başkanlığımız ile Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığına bağlı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğümüzün ortak uğraşlarıyla halihazırda 772 Ukraynalı yetim çocuğu ülkemizde konuk ediyoruz.

Ukrayna’daki Kırım Tatarı ve Ahıska Türkü soydaşlarımızın da her daim yanındayız. Bugün Ukrayna’dan, ortalarında soydaşlarımızın da bulunduğu yaklaşık 2 bin kardeşimiz ülkemizde konaklıyor.

Kurumlarımız yüksek bir uyumla gelişmeleri takip ediyor ve konuklarımızın muhtaçlıklarını karşılıyor. Sıhhat hizmetlerinden, savaş mağduru çocuklar için ruhsal dayanağa kadar çok istikametli yardımlar sağlanıyor.”

“Hassasiyet ve refleks tüm savaşlara karşı gösterilmeli”

Emine Erdoğan, son Ukrayna ziyaretinde Kırım Tatar Okulu’nu ziyaret ettiğini hatırlatarak, “Soydaşlarımızla tekrar bir ortada olmak çok büyük memnunluk ancak keşke bunun vesilesi bir savaş olmasaydı.” dedi.

Türkiye’nin pozisyonu prestijiyle göç güzergahında bulunan ve uzun tarihinde sayısız insanı bağrına basmış bir ülke olduğuna işaret eden Erdoğan, bu tavrın gerisinde, kökleri son derece derinlere uzanan bir merhamet kültürü olduğunu söyledi.

Zulüm nereden ve kime gelirse gelsin, hiçbir ayrım yapmadan, zalimin karşısında durmakla mükellef olduklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bu manada, memleketler arası toplumun birtakım savaşlar için gösterdiği güçlü refleksi, tüm beşerler ve tüm coğrafyalar için göstermesini diliyorum. Şayet beli bükülmüş insanlığı ayağa kaldıracaksak, bunu lakin akan tüm gözyaşlarını ayrım yapmadan silmeyi isteyerek başarabiliriz.

Yıllardır Suriye’den yükselen acı feryatlar, artık Ukrayna’dan dünyaya yayılıyor. Filistin’de bu yüzyılın en büyük yarası olarak hala kan akıyor. Bayanların yerlerde sürüklendiği imajları hazmedemiyoruz. Filistinli çocukların bileklerine kelepçe takılıyor, Filistinli çocuklar tutuklanıyor.

Mübarek ramazan ayında Mescid-i Aksa’ya yapılan son hücumlar kalbimizi yeniden paramparça etti. An prestijiyle dünyada faal olarak devam eden onlarca savaş var. Ve artık hiçbirimizin bu türlü bir dünyada yaşamaya tahammülü yok.”

“Çocukların kendini inançta hissedeceği bir barış ortamına gereksinimimiz var”

Emine Erdoğan, yıkmakla değil, yapmakla mükellef olduklarını belirterek, gönüller yapma, merhameti ortak lisan kılma ve yeryüzünü güzelce yaşanacak bir yer yapma misyonları bulunduğunu lisana getirdi.

Erdoğan, şöyle konuştu:

“Bunun aksi her davranış, bir manada insanın kendi varlığına ihanettir. Ülkeler ortasındaki tüm sıkıntıların diplomasi yoluyla halledilebildiği, insani diyaloğun müracaat edilecek yegane tahlil yolu olduğu bir dünyaya gereksinimimiz var.

Her şeyden değerlisi, çocukların kendilerini inançta hissedecekleri, geleceğe dair dert duymadıkları bir barış ortamına gereksinimimiz var. Allah’ın birbirimize kenetlenmemizi istediği bu kutlu ayda, gerçek manada bunu gerçekleştirebilmeyi tüm insanlık ismine diliyorum. Yeryüzüne bir rahmet yağmuru olarak inen bu mübarek ayın, barışın vesilesi olmasını diliyorum.”

Pamuk şekerlerini çocuklara ikram etti

Pamuk şekeri makinesinin başına geçen Erdoğan, yanına gelen çocuklara yaptığı pamuk şekerlerden ikram etti. Daha sonra Osmanlı macunu ve patlamış mısır da dağıtan Emine Erdoğan’a çocuklar sevgi gösterisinde bulundu.

Lamala ünlü müziklerini söyledi

Programın sonunda Kırım Ailesi Derneği Vokal Kümesi öğrencileri “Ey Hoş Kırım” ve “Çanakkale Türküsü”nü söyledi. Bu sırada Emine Erdoğan ve salondaki kimi davetli aileler duygusal anlar yaşadı.

Daha sonra sahneye çıkan müzikçi Jamala, davetleri ve yardımları münasebetiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’a teşekkür etti.

Sıkıntı periyotlardan geçtiklerini, ülkesindeki savaşın devam ettiğini belirten Jamala, savaşın akabinde çok sayıda kişinin ülkesini terk ederek mülteci olmak zorunda kaldığını tabir etti.

Jamala, “Türkiye’ye minnettarız. Zira Türkiye bizi kabul etti, Türkiye bize kapısını açtı, Türkiye bizi korudu. Yaşasın Türkiye, yaşasın Ukrayna.” dedi.

Jamala, konuşmasının akabinde Eurovision’da ödül aldığı ünlü müziklerini seslendirdi.