Mustafa Er’den Bursaspor Yönetimi hakkında çok konuşulacak açıklama! “Seçimi kazanmak için…”

Genç teknik adam, TFF 2. Lig’e düşen yeşil-beyazlı kadroda yaşananları ve yaşadıklarını anlattı.

Mustafa Er, “Bandırmaspor maçını kaybettikten sonra çok güç günler yaşadık. Burada idman yapmak, işçiyle yüz yüze gelmek ve son maça çıkmak acıydı. Son görevimizi bu dönem için yerine getirmek gerekiyordu. Menemenspor maçında da matem havası gördük. Travma yaşadık. Basın toplantısında çok gerçek tabir edemedim kendimi. Geçen yılki Liderimiz Erkan Kamat’la alakalı söylememem gereken şeyleri söyledim. Bu yüzden üzgünüm. Geçen yılın ne kadar değerli ve bedelli olduğunu tam anlayamadık ve anlatamadık. Çok büyük bir olaydı. Muhteşem Lig şampiyonluğundan sonra Bursaspor tarihinin en değerli dönemi diyebiliriz. Düşme adayıydık lakin hem Türkiye hem de Avrupa’nın konuştuğu grup haline geldik. O gruptan 8 isim transfer yaptı. 7 oyuncumuz Üstün Lig’e, 1’i de Avrupa’ya gitti. Hepsi de geçen sezonki performanslarıyla transfer yaptı. 50-55 milyon TL civarında da kulüp gelir elde etti. Çok az gelir elde edildi. En az 3-4 katı bedelle gitmeleri gerekiyordu. Maalesef bu manada da oyuncuları kaybetmek kulübü ziyana soktu. Bursaspor’la 3 farklı periyot yaşadık. Çok önemli fedakarlıklar yaptık. Maddi ve manevi Ben burada para konuşacak durumda değilim. Manevi manada da çok meskene gitmediğimiz geceler oldu. Lakin hepsi helali beğenilen olsun. Bu sene dahil, her sene takımımla birlikte elimizden gelenin en düzgününü yaptık. Yatağa başımı koyunca rahat uyuyorum. Ancak her Bursasporlu üzere de çok üzgünüz” sözlerini kullandı.

“Seçimi kazanmak için bizi kullandılar”

Mustafa Er, dönem başındaki idareyle alakalı şunları söyledi:

“İki başlı bir idare biçimi vardı dönem başında. İlerleyen süreçte bunu net fark ettik. Seçim sürecinde taraf olmak istemedik. Lakin topluluğun ve taraftarın istediği tarafta bizle çalışmak isteyen idare, bizimle çalışmak istemediğini anladık. Seçimi kazanmak için bizi kullandılar. Bu yılın geldiği noktada burası aslında. Her şeyi biz biliriz modu işlemedi. Bizim transfer listelerimiz hazırdı. Kongre bitince biz ofis tuttuk ve listelerimizi her gün güncelledik. ‘Bizim elimize liste gelmedi’ dendi. Mümkün değil. 5 farklı liste verdik. Tahtanın mevcut durumuna ben de az çok hakimdim. Birçok oyuncu açılacağına inanmıyordu. Ya da açılınca görüşelim deniyordu. En büyük sorun iki farklı lider ve anlayış vardı. Önemli sorunlar oldu. Biz bunlardan bağımsız, sorun çıkarmadan daima müspet kalmaya çalıştık. Biz kamplarda bile antrenman ortası oyuncu bakıyorduk.”

“Oyuncu getirebilir lakin burayı dizayn edemez”

Menajerlerden duyduğu rahatsızlığı lisana getiren Mustafa Er, “Menajerler içeri girdi. O malum menajer de içeriye girdi. Açığı buldu Menajerin kendisi ile sorunum yok. Benim sorunum menajerin hareketleriyle. Oyuncu getirebilir fakat burayı dizayn edemez. Menajer kadrosu olma yolunda ilerledik. Artık transfer açıldı ve Bursa’ya döndük. Bolu kampının son gününde misyonu bırakacaktık. Hatta Ankaragücü maçını oynadık kampın son günü. O gün otele dönerken Luka Capan’ın transfer edildiğini öğrendik. Bırakın transferin oyuncunun ismini bile bilmiyorduk. Biz bu işin dışında kalacaksak misyona de devam etmeyelimi düşünüyorduk. Fakat oyunu bozan taraf da biz olmayalım istiyorduk. Devam etme kararı aldık. Maç haftası da birçok oyuncu geldi. Luka, Ofosu, Matavz ve Bruno bize danışılmadan geldi. Hasan Ayaroğlu, Namiq Alasgarov, kaleci Erhan Erentürk de bizim istediğimiz oyunculardı. Fenerbahçe’den de kiralık olarak Uğur Kaan ve İsmail Yüksek’i istedik. Maç haftası da Jorquera geldi. Jorquera’nın tahtada önemli bir alacağı var, bize de ‘hocam bu futbolcuyu alabilir miyiz?’ dendi. 1,5 yıl top oynamamış bir isim. Kalitesi çok âlâ futbolcu. Tahta için sorunsa alabilirsiniz dedik. Ona bile bize sakat oyuncu aldırdı dediler” tabirlerini kullandı.

“Bursaspor’u FIFA’ya vermişler”

Dönem başındaki devri de anlatan Mustafa Er, “Transfer edilen oyuncuların birden fazla kamp geçirmemişti. Bizler de kendileri ile kamp yapmadık. Ligin başı bizim için sancılı olabilir, 3 hafta sonra Ulusal orta var, bilhassa de 7 hafta sonra bir kere daha ulusal orta var ve 8. Hafta ile birlikte çok uygun işler yapabileceğimizi düşündük. Bunu da söyledik. Adanaspor maçına bile geçen yıldan 4 eksikle çıktık. Erhan Erentürk ve Ofosu’yu oynatabildik. Maçtan sonra yönetimsel manadaki bildiriler, burada devam edemeyeceğimizi anladık. O gün olmasa 2-3 hafta sonra olacaktı. Fotoğraf net belirliydi. Adanaspor maçını kazanır yahut kaybedebilirdik. Bizim hazırlık sürecimiz daha yeni başlıyordu. Lakin bunlara karşın yapılanlar ortada. Biz de vazifesi bıraktık. Ondan sonrasını bilemiyorum. Ancak tekrar misyona geldiğimde futbolcuların kulüple ortasına önemli aralar girmiş. Yabancı oyuncuların birçok Bursaspor’u FIFA’ya vermiş. Biz onlarla konuştuk, birçok şeyin düzeleceğini söyledik. Ancak oyuncuların mesken kirası ödenmemiş, arabası bozulmuş yapılmamış, para verilmemiş birçok kahır ile karşılaştık. Oyuncuların morali düşüktü. Ancak Bursaspor Kulübü’nün ödeyemeyeceği sözleşmeler yapılmış. Oyuncular muhattap bulamamış. Gelinen süreçte de inanılmaz samimiyetsiz ve güvenilmez bir ortam oluşmuş. Futbolcular da sizin umurunuzda değilse bizim de urumuzda değil psikolojisine bürünmüş. Bizler de yeni idareyle birlikte gerekenleri elimizden geldiğince yapmaya çalıştık. Tükenmiş bir küme vardı. Önemli mesailer harcadık” dedi.

“Erhan Erentürk kırık parmakla oynamış”

Ekibin başına tekrar geçtiklerinde yaşadıklarını anlatan Mustafa Er, “Erhan Erentürk’ün parmağının kırıldığını çıktığımız birinci idmanda anlıyoruz. 4 maç kırık parmakla oynamış. Ben de bu türlü mümkün değil oynatamam dedim. Elton Acolatse de ağrılarım var dedi. Ayak tabanında önemli bir sakatlık var. Onun da ayak parmağında kırık varmış. Ofosu’nun durumu ortada. Devre ortasında 9 oyuncu ayrılıyor. Kadroya da 4 oyuncu alınıyor. Bir santrafor üç de kanat oyuncu alınıyor. Pedro’nun sıhhat raporundan sakat olmasına karşın alınıyor. Maç oynamamış futbolcular alınıyor. Enver Cenk Şahin, adalesini yırttı zati. O da gitti. Stoperler gidiyor, stoper alınmıyor. Furkan Emre Ünver de sakatlandı. İki stoperle haftalarca maç yaptık. Kubilay takım dışı bırakılmış. Kaleci, stoper, orta saha alınması lazım alınmamış. Mantıklı ve sağlıklı transfer yapılsa bu kadro yeniden düşmezdi. Lakin biz buna karşın elimizden geleni yapmaya ve tahlil üretmeye çalıştık. Daima oyuncuların dakikalarını bölüp hazırlamaya çalıştık. Sonra Onur Atasayar’ı da kaybettik. Her geçen gün içerde ve dışarıda sorunlar yaşadık. Biz misyona geldiğimizde Balıkesirspor’u saymazsak sonuncuyduk” tabirlerini kullandı.

Bursaspor Gerson Rodriguez’i istemiş!

Bursaspor Teknik Yöneticisi Mustafa Er, transferle alakalı Ukrayna’dan futbolcu almak istediklerini belirterek, “O devirde Gerson Rodriguez’i çok istedik. Her türlü kişiyi devreye soktuk. Oyuncu bize gelmedi. Oyuncular burayı da tercih etmedi. Siz para da ödeyemiyormuşsunuz diyorlar. Bunlar geride kaldı. Hala Bandırmaspor maçı aklımdan çıkmıyor. Bandırma maçına kadar çok uygun gayret ettik. İpleri elimize aldık. Ancak olmadı. Çok güç bir süreçti. Bu sürecin tesiri hala yaşıyorum. Ruh halim güzel değildi. Menemenspor maçında 90 dakika durabilmek dahi çok zordu. O maçı yaşamamız lazımdı. O stattaki atmosferi hayatım boyunca unutmayacağım. Bu süreç maalesef yaşandı. Ligin geneline bakıldığında 42-43 puan kâfi üzere duruyordu. 44 puanla ligde kalınmayacağını kimse düşünmezdi. Rakiplerimiz ekstra kazandı. 45’te yapsak bence tekrar olmayacaktı. Son hafta puan cetveli bu türlü olmayacaktı bence. Siz ne demek istediğimi anlayacaksınız aslında. Biz Bandırmaspor’u yenmemiz lazımdı. Lakin olmadı. Ben bu kulüp için her şeyimi verdim. Fakat bu dönem gücümüz yetmedi. Bu türlü bitirmek istemezdik. Ancak dönem başında her şey olağan olsaydı biz birinci 2’den çıkmıştık ya da Play-Off’taydık. Biz 4 yılda 2 defa küme düştük. Kimse bunu konuşmuyor ve irdelemiyor. Sorumlu olanların hiçbiri konuşmaması lazım. Başını kuma gömmeli. O mahcubiyeti yaşamalı. Yaşananlar hiç olağan değil. Kulübü kendi haline bıraksanız bu kadar olmazdı” açıklamasını yaptı.

“Vefa Temel mukavelesini feshetmedi”

Vefa Temel’in mukavelesini feshetmesiyle ilgili çıkan haberlerin sorulması üzerine Mustafa Er, şu karşılığı verdi:
“Vefa Temel mukavelesi feshetmedi. Fesih hakkı elinde sanırım. Şu an idareyle birlikte görüşeceklerdir. Umarım bünyede kalır. Bizim genç oyuncuların önüne proje koymamız lazım. Onların da kendilerine nazaran düşüneleri var. Hürmet duyuyorum. Lakin bu kulüp onlara çok şey verdi. Şahıslara kızıp hareket etmemek lazım. Kulübün menfaatleri doğrultusunda devam etmemeliler. Şahıslar kusur ve yanlış yapabilir. Fakat bunları kulübe yüklememek lazım. Biz her şeyimizi bu kulüpte kazandık. Fakat oyuncuların önüne de bir tertip bir şablon koymak lazım.”

“Şu an sağlıklı düşünemiyorum”

Bursaspor’da kalıp kalmayacağı şimdi netlik kazanmayan Mustafa Er, bu hususla ilgili yöneltilen soruya, “Yönetimle bu mevzuyu görüşmedik. Şimdi yeri ve vakti değil. Benim için süreç hala devam ediyor. Hala noktalanmadı. Sağlıklı düşünmek lazım. Kulübün çıkarları ve menfaatleri neyi gerektiriyorsa o olmalı. Bizim doğrularımız ve yanlışlarımız tahminen kulübün menfaatleri ile çatışabilir. Benim net fikrim var ancak bunu net olarak söylemek istemiyorum. Şu an çok sağlıklı düşünemiyorum. Kulüp için en mantıklısı neyse hem benim için hem de oyuncular için o karar verilmeli. Gece kulübü problemi ile ilgili şunları söyleyeyim Biz Pazartesi günü idman yaptık. Salı günü top başı yapacaktık. Gittiği günle alakalı sorun var. Malum yere Pazartesi gece gidiyor. 3 yerli 2 yabancı oyuncu gidiyor. 5 futbolcu. Benim haberim sonraki gün haberim oluyor. Bir taraftarımız beni bilgilendirdi. Kendisiyle görüştüm. Bandırmaspor maçına 5 gün vardı. Mukadderat maçı olarak bakılıyordu. Çarşamba günü oyuncularla konuştum. Yaptıklarının yanlış olduğunu biliyorlardı. Fakat bu oyuncularla alakalı idare heyeti ve bizlerin yaptırım uygulamaması gerektiğini düşündük. Yerde 1 saat kalıp çıkıyorlar. Keşke girdikleri anda haberimiz olsaydı” halinde yanıt verdi.

“Bifouma’nın yaptığını daha evvel görmedim”

Mustafa Er, son olarak Bifouma sorunuyla ilgili, “Balıkesirspor maçında birinci 11’de oynattık. Ulusal Takım’a gitti ve sakatlandı. Biz geri dön dememize karşın dönmedi ve 1 hafta orada kaldı. İdmanlarda ağrıları vardı. ‘Dönüşlerimde sorun var ve koşamıyorum’ dedi. Biz de takıma almadık. İstediğimiz performansı da göremiyorduk. İstanbulspor maçına giderken de farklı sistemler düşündük. Son egzersizde da üçlü sistem denedik ve 15 dakika Bifouma’yı yedekte kullandık. Daha kimi oynatacağımıza da karar vermedik. Tercüman arkadaşımızı bizim yanımıza gönderip Bifouma deplasmana gelmek istemiyor dedi. Keyfe sıkıntı gelmek istemedi. Savaşa giderken gemiyi terk etti. Grup içinde de badire oldu bu durum. O kararından sonra ekipten uzaklaştırdık. Sonra da yanlışım yaptım bir daha olmayacak dedi. Ekip arkadaşlarında da özür diledi. Biz de ekibe dahil ettik. Oyuna sonradan girince daha fazla katkı sağladığını düşündük. Birinci 11’de oynayınca katkı veremiyordu. Lakin yedek olduğunu duyunca dünyası yıkılıyor. Özel hayatında da hiç kendisine dikkat etmiyordu. Negatifti. Manisaspor maçında da önemli katkı koydu. Denizlispor maçında da öyleydi. Ancak başka maçlarda istediğimizi alamıyorduk. İstanbulspor maçında yaptığı olayın yenilir yutulur tarafı yok. Keyfe tasa maça gelmek istemediğini söyledi fakat biz grubun menfaati için gruba soktuk tekrar” açıklamasını yaptı.