Çok fazla şeker yediğinizi gösteren 9 durum

Uzmanlar, şekerde günlük yüzde 10’luk bir düşüş önermektedir, bu da günde yaklaşık 6 çay kaşığı şekere muadildir. Ortalama bir kişinin önerilen ölçüden yaklaşık 4 kat daha fazla şeker tükettiği varsayım edilmektedir. Bu da günde yaklaşık 22 çay kaşığı şeker demektir.

Şeker alımını azaltmak, neredeyse tüm eserlerde olduğu için hayli güç olabilir. Bu nedenle, yediğiniz besinlerin etiketini dikkatlice okuyun ve rafine edilmiş ve işlenmiş eser tüketiminizi azaltın. Şeker alımınızı azaltmak için taze yiyecekleri ve yağsız proteini tercih edin.

İşte çok fazla şeker yediğinizi gösteren 9 işaret.

Sivilceler

Çok fazla şeker yemek cildinize ziyan verebilir ve sivilce sorunlarını artırabilir. Araştırmalar, yüksek şekerli diyetler ile sivilce meselelerinin ciddiyeti ortasında irtibat olduğunu göstermektedir. Çalışmalarda orta yahut şiddetli sivilcesi olan iştirakçiler, hafif akneli yahut hiç şeker içermeyenlere kıyasla daha yüksek ölçüde şeker tükettiklerini bildirmişlerdir.

Yorgunluk

Şekerle dolu ve tokluk hissi veren protein, lif ve yağdan mahrum bir öğlen yahut akşam yemeği yerseniz, yemekten çabucak sonra büyük bir güç düşüşüyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Hatta baş ağrısı yahut yatağınızda kıvrılmak için ani bir dürtü bile hissedebilirsiniz. Besleyici ve istikrarlı bir diyet, kan şekeri seviyelerinizin keskin bir halde düşmesini önlemeye yardımcı olur. Diyabet nedeniyle zayıf şeker emilimi, her vakit yorgun olmanızın tıbbi nedenlerinden biridir.

Makûs diş sıhhati

Çürükler her vakit tatlı sevginiz olduğuna dair göze çarpan bir ipucu olmuştur. Ağzınızdaki bakteriler karbonhidratları sindirdiğinde, diş plağı oluşturmak için tükürüğünüzle birleşen bir asit üretirler. Dişlerinizi gereğince fırçalamazsanız, bu plak dişlerin üzerinde birikir ve diş minesini aşındırmaya başlar. Bu, boşlukların ortaya çıktığı vakittir. Her yemekten sonra dişlerinizi fırçalayın ve dişlerinizi sağlıklı tutmaya yardımcı olacak yiyecekler yiyin.

Yüksek tansiyon

Tansiyon seviyeleriniz 120/80 yahut daha düşükse olağan kabul edilir. Araştırmalara nazaran, yüksek karbonhidratlı bir diyet tansiyonunuzu bu pahanın üzerine çıkarabilir. Kapsamlı araştırmalarda, uzmanlar şeker alımını sınırlamanın, sağlıklı tansiyon düzeylerini korumak için sodyum alımını azaltmaktan daha kıymetli olduğunu savunuyorlar. Karbonhidrat ve glikoz-fruktoz bakımından yüksek bir diyetin, kalp ve damar hastalıkları riskini kıymetli ölçüde artırdığı biliniyor.

Yüksek kolesterol

Kan dolaşımınızda dolaşan yağlardaki artış, çok fazla şeker tükettiğinizi gösterebilir. Araştırmalara nazaran, çok ölçüde şeker yeterli kolesterolü (HDL) azaltabilir ve makus kolesterolü (LDL) artırabilir. Şekerin kandaki kolesterol ve yağları etkilediği sistemler şimdi tam olarak bilinmese de, glikoz-fruktozun bedenin trigliseritler ve LDL kolesterol oluşturmasına neden olduğu ve böylelikle berbat kolesterolü arttırdığı biliniyor.

İdman sonrası nefes daralması

Yaptığınız idmanın işe yaraması için uygun formda beslemek çok kıymetlidir. Yaptığınız idman size gitgide daha sıkıntı geliyorsa, yüksek fruktozlu bir diyet bunun hatalısı olabilir. Yorucu antrenmandan çabucak evvel kan şekeri düzeyinizi yükseltirseniz, daha sonra kendinizi çok yorgun hissedebilirsiniz. Çok fazla kolay şeker yemek, kan şekerinde ani yükselmelere ve düşüşlere neden olur. Bu da fizikî yeteneklerinizi ve eforunuzu tehlikeye atma tesirine sahiptir.

Kilo almak

Bilhassa şekerli içeceklere yöneldiyseniz, kilonuzda ani değişiklikler hissedilebilir. Yapılan çok sayıda araştırmanın tahliline nazaran, şekerli içeceklerin kilo alımına yüksek düzeyde katkıda bulunduğu görülmektedir. Şekerli içeceklerde çok fazla ölçüde şeker vardır ve bu cins içecekler tokluk hissi vermezler. Bu şekerli içecekler, açlığınızı bastırmak için tükettiğiniz öteki yiyeceklerin kalorilerine yalnızca boş kalori eklerler. Şekerli içeceklerden kaçının ve su, süt, kahve ve çaya dönün.

Depresyon

Çok sayıda çalışma, şeker tüketimi ile depresyon riski ortasında bir temas olduğunu göstermektedir. Temel olarak kolay şekerlerden elde edilen karbonhidratlardan oluşan bir diyetin depresyon ile bağlı olduğu bilinmektedir. Yaklaşık 70 bin bayanın takip edildiği bir araştırmada, iştirakçilerin kan şekerinin tatlı ve rafine bir yiyecek yedikten sonra ne kadar yüksek olursa, depresyon yaşama riskinin o kadar yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Bunun bilakis kepekli tahıllar, taze meyve ve sebzeler bakımından varlıklı bir diyetin, duygudurum bozukluklarına karşı gözetici bir faktör olduğu görülmüştür. Yağlı balıklarda bulunan omega 3 de dahil olmak üzere birtakım besinler de depresyona karşı müdafaa sağlar.