Trump hakkında 2020 seçimlerine müdahale davası başlıyor

Eski Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump hakkında, 2020 yılında Joe Biden karşısında kaybettiği başkanlık seçimlerinin sonuçlarına müdahale ettiği gerekçesiyle açılan davada iddianame açıklandı. 45 sayfalık iddianamede Trump’a, Kongre’nin Biden’ın zaferini onaylamasını engelleyerek ABD’yi dolandırma ve seçmenleri adil seçim hakkından yoksun bırakma suçlaması yöneltiliyor.

Trump’a Washington’daki federal mahkemede 3 Ağustos tarihinde yapılacak ilk duruşmada hazır bulunma emri gönderildi. Davaya ABD Bölge Hakimi Tanya Chutkan bakacak. Yargıç Chutkan, Demokrat Partili eski Başkan Barack Obama tarafından göreve getirilmişti.

Başkan Yardımcısı üzerinde baskı kurma suçlaması

Özel Savcı Jack Smith’in hazırladığı iddianamede Trump, seçim sonuçlarını değiştirmek için dönemin ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence dahil olmak üzere federal yetkililerine ve eyalet yöneticilerine baskı kurmakla suçlanıyor. Trump’a ayrıca Amerikan demokrasisinin altını oymak ve iktidarı bırakmamak için umutsuz bir girişimle ABD Kongre binasına şiddet içeren bir saldırıyı teşvik ettiği suçlaması yöneltiliyor.

“Eşi benzeri görülmemiş bir saldırı”

Savcı Smith, basın mensuplarına yönelik açıklamasında, “Ulusumuzun Kongre Binası’na 6 Ocak 2021 tarihinde düzenlenen saldırı, Amerikan demokrasisine eşi benzeri görülmemiş bir saldırıdır. İddianamede anlatıldığı üzere bu saldırı yalanlarla, sanığın ABD hükümetinin temel işlevini engellemeyi hedefleyen yalanlarıyla körüklenmiştir” ifadelerini kullandı.

İddianamede Trump’ın başkalarıyla birlikte, seçimde kaybettiği yedi eyalette sahte aday listeleri organize ettiği belirtiliyor. Trump’ın seçim sonuçlarına ilişkin yalan söylediğine dair çok sayıda örnek sıralanırken, aralarında üst düzey istihbarat yetkilileri de olmak üzere yakın danışmanlarının kendine, sonuçların meşru olduğunu defalarca ifade ettiği, buna rağmen Trump’ın seçim sonuçlarına ilişkin bilerek yanlış iddialarda bulunduğu ileri sürülüyor.

Tanya ChutkanFotoğraf: ZUMA Wire/imago images

Sahte seçmenlerin onaylanmasına dair çabaları başarısız olunca Trump’ın, dönemin ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’e seçim sonuçlarının onaylanmasına izin vermemesi için baskı yaptığı belirtiliyor. ABD Kongre Binası önündeki karışıklıklarından faydalanmaya çalıştığı iddia edilen Trump’ın, danışmanlarının sakinleştirici bir mesaj vermesi yönündeki çağrılarını da reddettiği ileri sürülüyor.

İddianamede “Sanık, seçim sonuçlarını hileli bir biçimde değiştirmek için Washington D.C.’de toplanan destekçi topluluğunu Başkan Yardımcısı üzerinde baskı kurmak için kullanma girişiminde bulunmuştur” deniliyor.

Trump’a, “Amerika Birleşik Devletleri hükümetini dolandırmak için komplo kurmak”, “Resmi işlemi engellemek”, “Resmi işlemi engelleme girişiminde bulunmak” ve “Haklara karşı komplo kurmak” olmak üzere dört ayrı suçun isnat edildiği iddianamede, Trump’ın komplosuna iştirak eden 6 kişi olduğu da yer alıyor. Adı verilmeyen bu kişilere ise herhangi bir suçlama yöneltilmiyor.

Pence: Anayasa ile Trump arasında bir seçim yaptım

İddianameyle ilgili Twitter hesabından bir açıklama paylaşan Mike Pence, “Bugünkü iddianame önemli bir hatırlatma niteliğindedir: Kendini Anayasa’nın üzerinde gören hiç kimse ABD Başkanı olmamalıdır” ifadelerini kullandı. “Ülkemiz bir kişiden daha önemlidir. Anayasamız bir kişinin kariyerinden daha önemlidir” diyen Pence, “6 Ocak’ta Eski Başkan Trump kendi ile Anayasa arasında bir seçim yapmamı istedi. Ben Anayasa’yı seçtim ve her zaman da öyle yapacağım” dedi.

Reuters / EC,ET

DW Türkçe’ye VPN ile nasıl ulaşabilirim?